BU HAZAN UNUTULURSUN
BU HAZAN UNUTULURSUN
Hazandan önce umutsuz bir bekleyiş, Baharla gelecektin, güller solmadan… görecektim Yaprağın sürüklenişi, dalın kırılışı, akşamın çöküşü Gibi kaldım köz yığını yüreğimle Oysa, sözün vardı, yalan sözün… işte sonbahar. Masumca yakama ilişiyor ayrılık Zarfa sığacak kadar kısa sevda üstelik Gözden düşen, damlalarla mühürlü. Sabır tükendi, yağmurlu yıllar uğuruna Kalanlar yaşatmaz, bu hazan seni de öldürür. Birlikte paylaşacağımız nefesti yaşamak Rüzgâr sardı, kapıyı bacayı yapraklar aldı... Safran, bağlar bahçeler, dağlar amansız safran Bu yalan fırtına gibi, yıkım gibi yangın yeri Pencereler hüzün perdesi, dayandı kalbime yaprak yaprak Meğer sevgiymiş çemberin içinden geçirdiğimiz O yıllar, çocukça oynadığımız oyunlarmış Dağılırız… tohum olur karışırız toprağa Savruluruz, çiçeklere yar, sonbahara yara oluruz Gidenler unutulur, seni de unutturur bu hazan Neylersin, zaman ayrılıktır mevsim gözyaşı Aylardan yaprak dökümü, günlerden sensizlik Derinden tutmuştur yüreklerimizi, yalnızlık sıtması Yapraklara bakar, okuruz ağaçlardaki yazıları Öğreniriz mutlaka, acı çökmüş dudaklarla gülmeyi Gökyüzünün tebessümüne mavi mavi dizilen Posta güvercinlerini, güneşle bekler pencereler Bekler bulutlardan süzülen aşkın kanatlarını Solgun bir dünyaya yemyeşil bakar Hazan, evet her dem hazan ama umutla bakar bu gözler. Zeki KIRHAN |