gelseydin
gelseydin
odalar matem duvarlar kan kusmazdı camlar karanlık hüzne bakmazdı perdeler eşya yüz vermezdi tozla örtülmezdi halı kapılarda kahredici ses örümcek tutmazdı anılar gelseydin!.. saksılar kurumazdı toprak böyle kıraç böylesine yükselmezdi tavan yanaşmazdı duvarlar olmazdı küf kokan bu renk bu hayaletlerin dansı ayaklarını öperdi bu eşik bu aşka açılan antre gelseydin!.. bulutlar eski bulutlar değil yağmur çiviliyor yüzüme bahçe ıslak, çitler yıkılmakta kedi yok ortalıkta içimde tanrıların savaşı içimde çatal kaşık telaşı durmaz bir bıçak mutfaktan güle oynaya gelir yüreğimi keserdi sana her şey uçardı bu evde Chagall’ın yaş günü tablosu bile yine de bir eksik kalacaktı tamamlamam için seni yeniden gelseydin!.. zeki kırhan |