açık yaralar
açık yaralar
sabrıyız güneşin toprağın bereketi dağların gölgesinde kar çiçekleriyiz sözümüz gül yolumuz gülden de öte yorgunluğa yineler kendini sabahlar boylanır bahçe bahçe fidanlarımız gün vaktini daraltır gönülsüz dizlere dile dolanır köy gezgini türküler gözler hevesle tüter şehrin bacalarına ekmeğin budur yakada dik duruşu insan bir derinliktir, köyle şehir arası evden eve ter döküp kanar, yürek saranlar gün açar ak yüzlü analar, dualar, katıklar kız kardeşler eşikten serper gülüşlerini yaşam aşktır uzaktan yakına büyüyen el yakan ekmek buğulanır dostluğun üstünde gün olur ateş düşer, tek kurşunla açılır çift yara kapanmaz gözler, geceyi sürmeden gündüze döşler harman yeri, dövülür yangın yumruğu unutulur peynirin, ekmeğin, sütün kardeşliği yüzler ayaklara iner, asılır boşluğa dualar anlar içinde yoksulun çığlığı, gidenden gelene boncuk gözlü çocuklar suskunluğa sıralı ellerde dizler, iki büklüm babalar, analar ağıt bağlar kapılar örtük, camlarda karanfili kararmış bir bulut gözler süzülür yücelerden toprağına fidanların söz tutmayan, beyaz bir kağıt üstünde kanarız... zeki kırhan ağır sesler kitabımda sayfa: 11 - 12 de |