Ben sizin babanızımne yana baksam görüyorum nakışı alınmış günlerin yoz gidişini çocuk elim hazır sanıyor sevgi bayrağını orada çiğnenmiş bayrağının yanında bile. karışıyor tozlu bulutlu sele bakıyor insan kisvesi giyinmiş bazı gök taşları üstüne üstüne geliyor bereketli yağmur için açıyor avuçlarını elinden alınmak istenen Tanrı’ya tarihte ne kadar hüküm sürdü acaba diyorum eteklerini taşıtan krallar ne yaptılar kimbilir yaya kalınca ya da üstlerine yapılan mezar altında işe yaradı mı saraylar tahtlar içebildiler mi suyu altın kadehten halkı altlayıp kurdukları özel cennette konuklayan’lar kaç gün ömür aldınız bu dünyadan biraz daha boyamak için etek yalayıcıların gözünü kaç kez çırpacak halk cebini greve gidecek işçi, yola dökülecek kaç kez geri adım atmamak için ayak direyeceksiniz bir yere kadar gider bu otobüs yolcular sabırsız ya da çatlamış sabır taşı ah ediyor daha kullanmayın Kur’anı çarpar!... bir şarkı aklıma takılıyor eskilerden ben sizin babanızım ben ne dersem o olur olmaz baba diyor çocukluğum olmaz! demokrasi var!.. 29. 05. 2015 / Nazik Gülünay |
Bu son derece güzel, manalı ve okuyan her kesin bir kez daha düşünmesi için uyarı gibi eserinizi bizlerle paylaştığınız için size teşekkür ediyor, sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Hoşça kalın…