İki şiirbüyük bir şiirin arasına sığındı küçük şiir koltuğunda dize dize armağanla uğrak verdi sözcüklere kurumuş toprağına yağdırdı kıtaları ne okuduğunu, bulduğunu, aradığını vurguladı sordu şiire: ne aradığını bu çıplak sokakta kötü geçti bu bahar yarı aç yarı tok borç harç içinde yüzler saklandı çocuklardan burada gül az bulunur bahçesiz girilir ev kapısından duvarlar göz göze bakarken sallanır top atmaya korkarlar duvara oyun oynayan çocuklar yine de her zaman güler gözleri programlanmış gibi gülmeye çift kanatlı kapılar mahalleliye açılır merdiven başında yazılır alın yazıları görücüye iteklenir kızlar şiir defterden kazınır duvar duvara bakan dar sokaklar ağırlar dünya konuklarını bir fengiredir dünya elinde kadınların bakışlarından akar içlerindeki dolu nehir şerefe demez hiç kimse boşuna uzatılır kadehler boş dolmaz azla yetinilir bir arada olmaktır çok bir kaç bardak çayda uğranır masal ülkelerine kırk katır kırk satırla gönderilir aşıklar arasındaki çalı dikeni kraliçe. güneşe açar yoksul penceresini prenses kim yaşar ki kül kedisini büyük şiir sıkıştırır şiiri imge sıfır gül kurur kalır iki sayfa arasında ömür.. 21. 05. 2015 / Nazik Gülünay |