oralarda bir yerlerde, sevecen, sevimli ve saygın bir yaşlı anne vardı; çabucak kederlenen bir yaşlı kadın … doğurmuş, büyütmüş ve aşçı, bulaşıkçı, çamaşırcı, çerçöpü bitmeyen temizlikçi ve koca zevki ve sofrasız öğünlerin acımadığı, ama hastalıkların bile acıdığı, acıyıp da yıkmadığı, solgun ve beli bükük ve beyni yırtılasıya aşınmış ve daha bir sürü özellikleriyle bir yorgun savaşçı… süpürgesiyle savurduğu tozlar gibi toz olup savrulduğundan, elasını oğluna verdiği gözleri bir daha bir insan yüzü göremez oldu. solgun ve bükük ve yorgun bedeni dünyanın hiçbir ateşiyle ısınamaz oldu… oysa bu sevecen ve sevimli ve saygın ve çabucak kederlenen ve yorgun annenin yalnız yaşamında, ara sıra da olsa, onunla oturabilir, bir sevgiyi paylaşabilir, dolu dolu yürekler ve gülümseyen dudaklarla onunla konuşabilirdik… keşke Çankaya köşkü’nün ya da topkapı sarayı’nın içinde yaşatabilseydim seni yaşlı anne! ama sen, yeryüzünde ancak yüreklerde yaşayabilirsin! göklerde ise, ayaklarının altındaki cennet köşkü’nde yaşıyorsun!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YAŞLI ANNE… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAŞLI ANNE… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.