55 - Kırk Yıl Sonra / Avdetbobası ğandırdı abamın gayını olcağınan düşdük yola aslında o da gızgılı emme beni tesella ediyo aklısıra “gorkma” file deyo da işin aslı esası valla kendi de gorkuyo goca ovanın yüzünde cingenin garı boşadığı zaman ödü sıddıyo, tir tir titreyyo yau da(h)a o da sabi sübyan bi çocuk iki dölüm getdik gedmedik bin pişmanın çocuğa da irezil olcaaz hiş gonuşmayoz senin ki elimi dutdu goyvumayo derkene bi bakdık kiyne Gundannı’dan yandan bi tatar arabası şangır şangır gelip geli “heş değilise bizi Gövcelliye gadak bindiri” deye geçirdim içimden meğrem bizim düğün arabası dönmüş, bizi almaya geli(r)lerimiş nassı seğirtdik ordan çaya varıp durdular herkeş arabadan enmiş at arabası bizi aldığı gibi do(ğ)ru Gundallı yol ayırdımına varı(rı)na varmaz abamınan bi sarılışdık “iki köyün arasıda sıra dağ ben nerden bilecen gargaşlarım sağ insan abasını etme mi marağ getme gardaş getme burağıp getme beni gurbete ele yalnız gönderme” abacazım bi ağıt dutdurtdu sanısın atlar bile a(ğ)ladı herkeşler düğün ediyoru gelin alıyo(r) havası ğalmadı ‘-başga köyden gız alman’ deye yemin ediyon içimden başka köye gız verennere de verdim gayarı bek zoruma getdi bek herkeşin gözleri doldu tekral bindik daah dee dedik bi tekerin sesi var gari hiş kimse “hu” demedi herkeş a(ğ)ladığını sakladı yardık getdik garannığı de! birez önüşkü o muray çocukdan eser yok abamın gayını Şabanınan öyleynen epap olduk bi-kaş gün sonura gene Gövcelli köprüsünde endik emme oraya ğagak tomafilinen geldik ömrümde ikdiba tomafile o zaman bindim bi emmi püsgevit verdi kimin o(ğ)lusun dedi bobamın adını vermeğ isdemedim “ebemin o(ğ)luyun” dedim “eben kim” “hatmaca” elhasılı kelam aynı yoldan köye geldik enişdem, abam elimden dutup “guş-guş ” bile etdiler ne ğadak seğirdim etdik, Gövcelliye varalak dırmandık Yazılıgaya’ya enişdem beni hopuç etdi, gıyamadı da yatırlara dova edelek, do(ğ)ru Davıllı Çeşmeye neçe sonura gecenin leylisinde varıvıdık köye hinci aklıma ğeliyo da Şabanınan gelin alımı ğün gelseydik; köye nası ğelidik ne zaman etişirdik Allah mafaza yolumuzu gaybedebilidik … de! onu decen; çocukluk işdeciği nazımı çekecek birileri olmuş ömürde bi! ne eziyet etmişiyin adamlara hinci hinci aklıma ğeliyo(r)da biz de olsa valla talla çoluk-çocu(ğa) file me(h)remet etmezler ağzının üsdüne elinin tersiynen, iki çarparlar “otur oturduğun yerde, eşşolueşşeg” deye çocuğusan çocukluğunu bilcen öyle ya” o ğün eyicene annadım ki bizim köyde isannıg yok, hiş kimse çocuk olmamış kimsenin çocuğ aramak uçu tokdura file, o(ğ)lan dilemeğ uçu “Bolat Tekkesi”ne getmediğinden belli de(ğil) mi çoluk-çocu(ğu) adam yerine goyan da yok anan öldüyse “evlat” deyen de arayıp soran da yoook .. yok! DİPNOTLAR: gızgılı / kızgılı : kızılı, kızgın, sinirli, asabı bozuk, aklısıra : aklınca, aklının erdiğince guş-guş /kuş –kuş : iki kişi tarafından ellerinden tutulan çocuğun ayakları yerden kesilerek güya uçurulması hopuç/ş edilmek: ebişmek, büyüğünün sırtına tutunmak seğirdim : koşu, koşu yarışı ARKASI YARIN belki.. |
bizim köyde isannıg yok,
hiş kimse çocuk olmamış
kimsenin çocuğ aramak uçu tokdura file,
o(ğ)lan dilemeğ uçu “Bolat Tekkesi”ne
getmediğinden belli de(ğil) mi
çoluk-çocu(ğu) adam yerine goyan da yok
anan öldüyse “evlat” deyen de
arayıp soran da yoook
..
yok!
Her şiir yazanın anlatmak istediğini anlatır, ama okuyanın o şiirde mutlak kendini bulduğu ta içinde derinde bir yerine inceden dokunan bir yeri vardır. Küçük kardeşin abladan ayrılırken iyice farkına vardığı tespit "çocuk sevgisi" eksik olan köylülerindeki.. Bir tek annen olursa evlat olacağın yoksa hiç kimsenin önemsemediği biri olduğun.....