ŞİİRLERİM MÜSAİT AYRILIĞAsevgilim bir damla göz yaşından ibaret lemide kapıda rüzgar saat şafağa çeyrek var tükenişlerime şahitlik ederken duvarlar yalnızlığım parmak uçlarımda sarhoş haykırışlarım sendeliyor şerefine sen sırata yüz sürdüğüm kabir taşım suçsuz günahlarımın vebali bu gece mezar taşlarında tükeniyor gözlerimin rahmeti şimdi şiirlerim müsait ayrılık yazmaya geceleri bir kadeh rakıyla haykırmaya içimde karanlık bir kuyu cümleler ben kadar kırık dökük her sokak ben kadar ıssız şehir çaresiz sokaklar dilsiz ben yersiz ben yurtsuz gözlerimde havalanıyor uykuya hasret kuşlar yatağıma kalan kokun lekelemişti bugünümü, hatıralar arasına yazmıştı dünümü oysa ne hayaller beslemiştim sana, bana dair şimdi yangın yeri yüreğim ağır yaralı her şeye herkese kapatıp kapımı biraz arabesk takılırım doya doya ağlarım sanmıştım bir şarap şişesine olmadı takılıp kaldın boğamıza artık ben senin unuttuğun bir şarkıda aynı dize söylesene kulaklarımdan inerken rüzgarın şarkısı ayrılıkla sevişir kelimeler, dilime dolanır tümceler soğur yüreğimin cehennemi sana dair hüzünler deviriyorum her gece şimdi hangi harfe dokunsam içinden sen geçiyorsun ağır acılar doğuruyor şehrin sokakları dilim küfürler bırakıyor caddelere bir nüshası daha yok yalnızlığımın bir jilet ışıltısında aydınlanıyor yüzüm içimde cehennem artığı yalnızlıklar parmak uçlarımda son buluyor hayatımın çizgisi artık kesip çıkarttım kendimi tüm fotoğraflardan sen boş ver yüreğinin uçurumlarından atmıştın zaten beni titreyerek çözerken bir kadeh şarap dilimi şehrin çöplüğünde açlıktan ölen düşler bakma yüzüme düşen rutubetlere şimdi ağır ağır çek perdeleri yalnızlığımın üstüne |