TANRININ EŞİT ÇOCUKLARIYIZŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ve biz bir daha çocuk olamadık.
Bir ağıt mı Yoksa protest bir müzik mi bu dinlediğim türkü Dilini bilmesem de Ruhumu ufalayan bu hüzün neyin nesi Bazen Ne kadar söylense de yerini bulmaz mısralar İşte öyle bir andayım... Bir kitabın orta yerinden başlatıyorum hayatımı Okunmuş sayfaları çocukluğum sayıyor Hatırlamayı beklemeden yırtıyorum alel acele Çünkü; Anlatması güç yazması illegal sayılıyor dilimizde Artık sorguluyorum zaman aşımı yıllarımı O zaman baş kaldırıyor en insan yanım İşlediğim suçları itiraf ediyor İçimi döküyorum geceye... Nedenler birikiyor öbek öbek zihnimde Ve haksızlıkların üzerini çiziyorum özenle Hep böyle olmadı mı Anlattıkları masallara inandırmadı mı büyükler O yüzden hep mutlu sonlara alışıp Gerçeklere kör bakarak Yanlışları doğru diye asmadık mı ufkumuza Mesela gizli saklı aşık olduk Şöyle göğsümüzü gere gere tutamadık sevdiğimizin elini Korkularla zincirliydi yüreğimiz Ayıptı... Günahtı... Namusun elden gideceği varsayımı nakıştı beynimizde Baba tembihi idi "şapkamı öne eğdirmeyin" lafı güzafı Kimseye açamadığımız kalbimizi ağaçlara çizerdik gizlice Düğününe gittiğimiz komşunun önemliydi mezhebi Yenmezdi yemeği abdestsiz şüphesiyle Ta o zamanlar öğretilmişti ötekiler Hiç bir zaman demediler "Aynı Tanrının eşit çocuklarıyız" diye Söylemediler" insanların memleketi dünyadır" diye "Gavur" belledik aynı dinden olmayanı Böyle çaldılar Ufak ufak yok ettiler çocukluğumuzu Zordu hurafelerle büyümek Bağnaz tabularla yetişkinliğe yürümek Birleşen ellerimizi ayırarak fikrimizi tırpanladılar Düşman kesildi birbirine bakan kapılar Sağımızı Solumuzu yumruklarımız havadayken öğrendik Nifak serptiler aynı toprağa tebessümle bakan yüzlerimize Bilmediğimiz gitmediğimiz ülkelerin bayrakları savaştı meydanlarda Kan dökerek barışı İşkenceyle fikirleri tutsak ettik özgürlük adına Artık kimin ne düşüneceğinin hesabı yok lügatım da Kendi doğrularım hedefimin aynası Ki bu ayna İlla insan İlla aşk Dilek USTA |