HAYALİNDE BULUŞALIM
Kutsal bir kentte buluşalım
İlham perisinin binyıllık yerleşkesi İhtişamlı asma bahçeler, yaldızlı binlerce sütun Hayalinde buluşalım Hayalimde kolayca buluştuğumuz gibi İlk adımı bu olmalı yapıcı devrimlerin Öyle yıkanacak kara yazgı, öyle onarılacak tarih Güneşin tabularda unuttuklarını hatırla Mezarlarda salamura olmuş hayalleri Zaman, obur tek canlı unutma Hep kanıtlanacaktır kavuşmaların gerekliliği İki dudak senin göğün, iki dudak da benim yerim Devinen bir baharı sükûnsuz bırakalım Bir an bakışlarında buluşalım Bin yıldır bekler aramızdaki boşluk Bin yıldır ölü, bin yıldır yaşama kısır Nerden başlansa çok şey bir bir yok ya Başka nasıl anlatılır gözbebeklerindeki çokluk İki göz ki deniz feneri, iki göz kâşif Bölünmez bir mutluluğun saklı tarifi Ey acımtırak zamanın nadide şerbeti Şu karamsar aklımın bin yerinden sargı bezi Hayatın direklerini bir bir saydım Mekâna sen, aşa sen, ebede sen, umuda sen Sen yazıldın antidepresana çılgınsa feza Ellerin coşku yumağı, ruha felsefe taşı Ağzında bulaşıcı bir erinç taşıyan kuşlar gibi Bir dokunuş yeisten arıtır bedenimi Bir an sesinde buluşalım, veçhem sanata yakışır Uzatarak dudaklarını adımı biçimlendir Coşkulu şarkılardan biri olacak söylediğin Sesin ki tınısı güzel çalgılardaki uyum Bense her zaman kemanı titretirim Bakarsın yeni bir Strauss çıkar Sonra valslar güneylerde yazılır Şekspir’in sıra dışı kavuşan âşıkları varsa Sonra, çobanlara vurgun kral kızları Yine de masal, sesinde buluşalım Kanıtlanmalı yazgının iyi bir şey ördüğü Bir an mümbit göğsünde buluşalım Hatırası olan bir rozet kadar mesela Ey şarabın sakladığı, dirimin açığa vurduğu Dağılmış zihnimin kararlı nakaratı Bütün çöllere saltanat yazıldı Ey seçici kalplerin asil işgalcisi, gel Günler desem adının beslediği nehir Olmazsa gölgen bile buluşma yeri Binlerce meftunun yer kaptığı panayır İnsan en çok kalbine yalan söyler Umut gölgense eğer, avunabilirim Bari güneş kıskansın sende yitikliğimi |