ben ölümün aydınlık yüzüyüm!günaydın şehrimin kaburgasız yüzü, günaydın saçlarına taç yapan kuşların hevesi, sana da günaydın ağlamaklı çatıların buhranlı tebessümü. iyiyim ben! tırnaklarımdan saç diplerime kadar iyiyim hem de. ömrümün sigara külü gibi dağılmış gidişatını, fragmanlaştırıp kendime sunuyorum binbir yalanla. inanmak istiyorum çünkü, zamana, hayata.. kentimin hicran yüzlü insanları akarken sokaklarda, gecenin yasını tutan sokak lambaları gibi arıyorum yalnızlığı. araba farlarından mayışan yüzler benim dostlarım, ve karanlıkta kendini gizleyebilen gözyaşlarım. iyiyim ben! bir annenin evladına iyiliği gibi. iyiyim ben.. penceremin aydınlık yüzü, kalabalıkların gün sarısı büyüyen gölgeleri ürkütücü, herkesin herkesi görebildiği bu hayat korkutucu! oysa gece, kaybetmişliğe inat yaşamın saklambaç oyunları için oldukça elverişli.. kendimi s’aklamaç oynuyorum.. ruhumun dizginlenmeyen aynadaki yüzünü aklımın üryan sahnesinde törpülüyorum. kendi sesine yetişemeyen adam! oysa ne çok severdim şarkı söylemeyi, çığlıklar sürmeden önce dilimin namlusuna. bu kentin yalnızlık koridorlarında yankılanırdı, sesimin kırlangıç sürüsü. mübarek bir söz gibi şifa olurdu, canımın cehennem yaralarına. üşüyorum.. vakit yalnızlığın ceketini giyiyor, yırtmaçlı eteklerinde bu kentin, görebiliyorum rüzgarların efkarlı suretlerini. vatansız bir şiir gibi oturup kalıyor kursağımda, dudaklarıma uğramayan cümlelerim. fiyakalı bir acının evrenselliği.. herkes kadar ölümün ipine asılı boyunlarımız, hiçkimse gibi yalnızız, kendimiz kadar sahteyiz. uçkuruna düşkün aklımızın beş para etmez yargıları, yargısızlığımız, ırzına geçilen bir kadın kanaması. bitti.. gıcırdayan bir kapı, vakitsiz tutan öksürük gibi, kendini ele veren bu hayatın; tırmıklarında kan dolaşımı, kalbinde acının sirtaki telaşı.. ben ölümün aydınlık yüzüyüm .. - Abdullah Cemek |
Tebrikler.