lisan-ı kalb
.
Peki al törpüle dudaklarımı sessizliğinle masada filtresiz sigara izmaritleri, çizik plaklar, kırık viski bardakları bulaşıcı hastalığısın yalnızlığımın, yıkasam geçer mi enlemler boylamlar öğrettiler önce, yerimizi bilmeden biz zavallı coğrafya mağdurları ertelenmiş çocuklarıyız yer gök evliliğinin sarsılarak geçiyor üzerimizden dünya ilk neyi düşürdüysen içinde ,önce onu tut bir çığlığı kırıp bölüp kullandık birlikte sonrası hep zifir zemberek, tövbe dönüşler ne olduğumu bilmem ama bilirim ne olmadığımı tahta bir taburede upuzun oturmalara benzer bazen üşüme nöbetleridir içinin kapıları gümbür gümbür inler kendini kendine kilitlemenin infazı yanlış için fazla doğruyduk belki doğrulamadık ya da yeterince, yavaştı adımlarımız yerküre için kimse öğrenemiyor, zor bu kalbin lisanı hayat daha yavaş sür üstüme nankörce dağıttığın zamanı. |
Beni kendime kilitledin ya . .