vazgeçtim leyla
sana doğru attığım o sonsuz adımlardan
gölgesi denize yakışan adamlardan yanarak kül olup dağılan kadınlardan dağlardan, çocuklardan... evlerden ,sokaklardan... beni sustur, susuşum dile gelsin bir sessizlikten bir sessizliğe hayal et diyelim öyle oldu, kör oldum, evet! yüz kere evet, bin kere evet günlerden, gecelerden gidip dönen şeylerden biçimsiz bir acıydım da eskiden ben sustum, dönen şeyler sustu ben sustum, bir heykel beni etten ve kemikten yonttu şimdi kimi duysam ikindi, kimi duysam vakitsiz bir akşam öncesi ah ki güneş... bir yaklaşıp bir uzaklaşırken bırak güneşi batsın düş yakasından aydınlık şeylerin! sen yeter ki gitmeye niyetlen şarkılar yine çalınır uzun yol radyolarında yüzümüzde şehirler arası bir ifade avucumuzda plastik çay bardakları gel bir düzlüğü bölelim böylece ikiye uçsuz bir konya düzlüğünü sapsarı bir ankara düzlüğünü otobüs, otobüs... tren, tren... yırtılan sessizlik aramıza giren o sonsuz düzlük ama önce beni sustur, konuşamam ayrılıkları yalnızlıktan bir örnek dikildim evet, evet... diyelim ki öyleydim... şekilsiz bir acıydım ben eskiden eski bir gömlek, beyaz bezlerdeki ses benzeşmesi koyu kumaşlardaki ses benzeşmesi o sesi sustur leyla! beni sustur... sonra uyandır, üzerimi ört sessizce bir şehirden al, bir diğerine rehin bırak biraz mutluluk, biraz hüzün, anladın sen, az olan şeylerden işte iç içe geçmesi bütün yolculukların bir dilencinin açtığı mendilde yırtık ayakkabılı adamlar festivalinde bu şehrin terkedilişini beğendim önceki tam olmamıştı, sokak kedileri yoktu, bir sayfayı geçmiyordu hem susmak ne çok şehir gördüm, ne çok kavga kaybettim... lanet olsun mesafelere... bire, ikiye, üçe git gide büyüyen şeylere ha gayret leyla! hayal gücüne bereket çok uzun yalnızlıklar var daha yürünmesi gereken ne ki yatağım soğumasın, kuşlar aç uyanmasın yaz duvarlarından gölgesi bir uzayıp, bir kısalan bir yandan örülüp, bir yandan yıkılan pencereme kurmuş ekmeklerden öfele kuşları konuş, kuşları uç, kuşları... kanatlı renklerin ısınsın kadife çiçeklerine bir gülücük olsun ayır mutluluğundan çevir kulağından ilkbahar radyosunu, seslere bir omuz ver... ama beni unut, beni sus! beni sil bütün yazdıklarından beni bırak! ikilik kalksın aradan beni bul... kendinde kaybettiğin bir anı gibi en başta beni, sürekli beni... uzaklara gönder, yasım tut, büyüt mesafeleri işte o beni, durmadan beni...ve beni nihayet... beni hep eve dönerken hayal et |
bazı şiirler cidden güzel. bazı şairlerse hep.