Tek ve Bir
Ey suyun akışını durduran derinlik
Seni yükselirken görmenin alanımda yarattığı terk hissi Dönmeye yazgılı akşamlarca bulaşıcı bir yalnızlığın en eriyik noktasıCehennemce buz kesen ayaklarımızdaki bu yarım his Göğüs kafesimizi çatlatırcasına içimizi eriten ateşin en harlı yörüngesindeki bu buzul virüsYazgımızdaki ansız iklim sapması Bilgeliğinden sual olunmaz yaradan’a sığınmakla hemhalken yârHangi hengâmededir şimdi sevgi Ya bu kaburgalarımızı un ufak eden amansız sızı geçer mi geçecek mi geçmekte miGeçtikçe üfürerek balçığa ikinci tini Ve ey yabanıl gölgelerin karanlığında bitiveren yeşil uzuv Seni betimleyebilmekle ilintili bu kördüğüm çoğul gülümsemelerden ırakDiğerkâmlıktan muzdarip bu sinirsel harpte Sana götüren bütün yollardan bir bir geçerek Sana ulaşan bütün uçurumlara bir bir varan bu bıçkın asi feveranDeğilse boynunun borcu ol garibi esirgemek Değilse boynunun borcu ol yabanın üzerine titremek Değilse boynuna ol sözü borç bilmek Kalbin zarar kılmalı hükmü vicdan sıratından geçerek Ki sen ey karlı gecelerce düşlere üşüşen som bakış Seni göğün bakırında erirken hissetmenin alanımızda yarattığı dilsizlikHavsalaya sığmayan inayetiyle Yedi kara dört iklim yek kâinatta muktedir merhametiyle tek ve birSeni söylemek bunca zaafla seni sevmekAffolunmaya yetecek midir? |