bölünen bölen bölüm ve kalan hakkında her şey olmaya özenen hiçbir şey
İkiye bölünsem söz gelimi
Bir elimde tunç divit diğerinde hint okyanusu Kargışlanmış kalbim yıllar yılı toz toprak içi İkiye bölünsem söz gelimi Babam güneşte kurutulmuş karpuz çekirdeği Babam sepetinde çengel bulmacalı piknik serüveni Gülliver misin mübarek gülüversem söz gelimi Ben acıyı hatırlamam çünkü İyi hatıralarla ise aram pekiyi Böyle yüzyıldan yüzyıla ışınlanan bir zaman gezgini gibi Geri dönmemek üzere ileri atılan zehirli bir ok gibi Dahası gergin parmaklarında çatırdayan ucu dumanlı bir yasak gibi Çok arınık koşullarda yetiştirilmiş sentetik bir humma gibi Bölünsem ikiye üçe dörde söz gelimi Dokunabilir misin çirkinliğimi Kaç bıçak bölerken kaç geceyi Tadabilir misin durduğun yerden baktığında görünmeyeni Nasıl nasıl nasıl anlatmalı yani İkiye bölünmesi imkânsız ikiye bölünmemi söz gelimi Tamam tutsaktık bir vakte kadar derken bitti Tamam çocuktuk bir vakte kadar derken yetti Bir ben kaldım geriye bölünen kendimden bir sen Sahi biz neredeyiz onlar kim şimdi Doğru muydu bir cami çinisinde unuttuğum ilk gençliğimi Hangi galaksiye tıkıştırıvermiştim Ah yere değdiği an alnım zihnimde açan kara deliği Ellerim miydi terli coğrafyanda yitirdiğim yoksa ellerin miydi Bilemeyen ikiye bölünüşümdeki gizi söz gelimi Çatlatırken göğüs kafesini alev alev halkım Çığ çığ akarken meydanlardan taşarken köpürürken Bir ben miydim delip geçen tehlike sirenlerini İkiye bölünmüş kanlı gövdemle söz gelimi Sahi ikiye bölünsem söz gelimi Bir elimde yakut hançer diğerinde ekvator çizgisi Yıllanmış babam gömlek cebimde tütün paketi Sahi ikiye bölünsem söz gelimi Üçe dörde beşe yüze bine Hissedebilir miyim bir musalla serinliğinde Kendimi seçerken tanrım Yitirdiğim ne |