Tohum Bulmaya Giden Tarla
dibe indikçe mutluyum
yaratmak istediğim şeyi yaratıyorum en güçlü duamı söylediğim yerde. sağlıksız dünya üyesi değil ışıltılı bir çağrıydım artık çekirdeğe indim masum bir melodiydim, belki atom bombası dip ve gök içimdeydi yağmur ve deniz , çöl ve rüzgar güneşin iki yanına sıralanmışlardı ben tam karşılarında , duruydum sanki hiç doğmamış koşmamış sevmemiş ağlamamış gülmemiş ama her şeye sahip düşünceydim tozdan yapılma eser, bir gölün içinde çalkalanmış yazılmayı bekleyen şiir, martıların dilinde rengini arayan tablo, kırları gösteren parmak pazar bulmacası, karelere boşluk sunan yüz gırtlağımda araf, ahir zamandan kalan düşsel bir ilşki seninle Tanrım seninle hesaplayalım kaç kere içimi çektiğimi insanın sıcaklığı ile hop eden kalbimin varolma limitini yılanın soğukluğuyla kaç ilmek boynum hesaplayalım bu sevinç, bu keder, bu anlam bu anlamsızlık, bu hiçlik, bu her şeylik bir bedene nasıl sığar ’nasıl biliyorsan, öyledir demiştin sen olmayan hiçbir şey yok’* beynimin rutubeti beni terletiyor yaratıcısını özlüyor hücrem kasırga ve katran zehir ve çığlık zannettiğim nilgünü kaplamış ben nehirdim.. ’ben diye başladığın her bildiri varolma mesajının bir durumudur’* ruhum kızardı, gerçeğimi yitirmemeliydim düşündüm de, düşündüğüm o kanalı iç denize bağlamalı içime uzaklığım suskunlukla dumanlı dudağımda çürüyen adımı biraz nakışlamalı minik çocukların karanfil kokulu şarkısı öğütlemişti nasıl unuturum narinliğe sevdalı yangınlarımı ’yaz gecesi şu göklerde ay nasıl parlar uzakları aydınlatır titrek ışıklar yıldızları görsen şimdi suyun içinde sessiz sessiz konuşurlar sanki derinde anlaşılmaz fısıltılar sabaha kadar sakin sakin bunu dinler lacivert sular’ * artık kımıldamalı nil akıyor.. *Tanrı ile dostluk *gizemli şarkı |
Yüzümün diğer yarısı.
<3
-şiirsatıcısı-