YAŞAĞRIM
adın silinmiş diyorlar alın çizgimden
yokluğunu yalnızlığıma sağıyor geceler isyan ederken varlığım gölgelerin uzunluğuna çıplak kalıyor dallar güz vururken yaprakları iki kaşın ortasında aynı kalp ağrısında öldük aynı uykulardan gecenin sesiyle bölündük saçlarımdan döküldüğün gün ıslanır yağmurlar bende kalan bakışların gözyaşımda boğulur gelip de bulmazsın beni ölürüm bir yol ortasında gidişine kendimi korkuların alnına yazdım isyan kokuttu şairlerin kalemi dili tutuldu şiirlerin geceleri alnından öptüğüm deliliği ilk manşetten yazıyor gazeteler annem bildim delişmen sevda ağrılarını yataklarda öptürdüm acıyan yaralarımı yokluğa dökülüyor kör topal bir kız çocuğunun kirli elleri tükürdük yalnızlığı toprağın soğuk yüzüne salkım saçak dağıldık sokak aralarına sana düşmelerim yaşağrımın verdiği ağırlık gibiydi unut dediler bir boğma rakının ince boğazında kaldım bilenler suskun kaldı bilmeyenler utandı seviyorum dibine kadar deyip naralar atarak her şişenin dibinde bir başka vuruldum sensizliğe haydi bir kez daha gel uyumayan rüyalarımıza çalıntı masallar anlat dudakların değsin yaralarıma belki biraz annem kokarsın biraz memleket gülüşlü bir kadın karıncalar aşk taşır geçtiğimiz yollara bir tövbe düşer yüzündeki teneşirin soğukluğuna masalları yarım kalmış çocuklar , hıçkırık büyütüyor ninnilere gizli kapaklı aşk emzirdiğimiz vakitler temyize gidiyor geç kalışlar yuvarlanır gamzendeki çukura kuşlar hiçliği götürürken bulutların koynuna seni alıp gelecekler diye aklım kan kusardı şafaklara sen kızıl bir gece şarkısı eteklerinden düşerken kulaklarıma kapılar kapandı yüzümün ortasına sessizliği büzüp dudaklarıma ıslık ıslık savurdum sokaklara sense şahitlik ederdin takvim yapraklarının ölümüne kırmızı kurdeleni takıp saçlarına gözünden düşürürken kadın yanını sen hiç çocuk olamayışına yanarsın dualar bırakırken şafağın koynuna ben sana ağlarım sabah niyazında adına ölüm deme sus yakışmıyor dudaklarına üstümüze telvesi dökülene kadar aşkın eteklerinde süpür caddeleri ölüm seni çağırıyor çekilen her nefeste gurbet yüzlüm kıyamayıp ahım yerde kalacak diye öl öl diyemiyorum sana susmalarım büyüyor dudak uçumda |
................................. Saygı ve selamlar..