iyimserce
.
ah bu an; kavgacı, geçimsiz ve bu an; ötelediğim kendimden üstümüzdeki toprak bir orman cesedi, kıpırtısız üzre ilişmişim ki gidenler hep gri kendi söyleminden korkan kelimeler krallığı ah bu sözün kitabı da kapanmış, ne geç yine de; buzu kendini yakan elleri için taşra çocuklarının otur şu durağan iklimine yerleşik acılarının ne hoş, ne hoyrat, ne düzenli bi dağınıklık yeri eviniz yine de ışık var mı, parmak aralarım öyle dar zorlasam kalbim dünyanın kalbine sığar mı ne çabasız, kaynıyor kendiliğinden kemiği kırılsa da öyleyse bu kavganın çığlığı kaç ayar, iyi ve doğru ve bu kez ölümü gömmek için diri diri her şeyi belki ama ışığımı satmam hiçbir karanlığa ah bu an; kendime en uzak mesafeden hedefliyorum ışığın kalbini bu an; geçitsiz, korkuya uğrak ve yine kimsenin barınağında barınamıyor insanlığın kırılan direnci |
oturuyor bir tebessüm dudağımın kenarına. Böyle seviyorum hayatı sanırım.
...
Çiğdem okumak ayrı bir güzellik...