leylekayrılık isli bir duvar düşerken tutunmayı unut daha yaslanamadan üstüne yıkılıverir kayan ellerinden hatıralar hayalinde sürekli az buz da olsa canlı kalan eski ve kirli urbaların sıkıştığı bir bavulu toplar şiir yazan adam yaşıyor gibi yaparken o gönül senin bu gönül benim kimin eline dokunsan bir başka acı bulaşır üstüne sonunda yaşlanmak var sallanan zincirim zamanın ellerinden düşen kıl tutmaz bir cımbız bütün kadınlar öyledir kertenkelenin kopan kuyruğunu dizlerimde arar dökülen kirpiklerim mi suçluluk hissi mi kötü bilmem ama tavan arasında benden bütün fazlalıkları atıyorum artık seni bekliyor cancağızım yeni aldığım evimin çatısı |
kuyruğunu dizlerimde arar
:)
nefisti.