gül perisevgilim şimdi biz iki kıta yedi iklim dört deniz uçmak zorunda değiliz ki tabi ki sen en güzel beyazsın gece göğsümde boğulmuş bir kuş buldum yangının ortasında su içiyordum dar ama telaşlı bir alandı uyku tulumumda kış dili tembihli böcekler söyledi Ay ayağımı yıkarken dere yatağında soluksuz yapışmış boğazına rüzgarın kara tay kızıl geyik gül susunca üçler yediler kırklar cevahir topluyorduk yer kabuğundan arşı alaya dün payımıza düşene razı su kelebekleri gibi ateşte sevgilim şimdi biz yaşamak dururken güzel güzel ölmek zorunda da değiliz yalnızca dudaklarımı oku seni seviyorum |
Her kelime yerli yerinde…
Söz ile ahenk birbirine denk…
Yüreğinize sağlık…