Uzattım ellerimiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 23. 01.1986 günü yazdığım uzattım ellerimi şiirimden yararlanarak yazdım.
büyüttüm ellerimi çocukluğumun geçtiği sokakta bütün evlerin içine yakmak istedim lâmbaları yıldızları eyerledim koşum atları sürüldü yola nazı bıraktım yara kollarımı açtım düşlere bırakmadım gelincikli tarlada yürümeyi uçurtmamı yaptım, saldım göğe gök bıraktı ağır adam hallerini mavi bir saha açtı hızı uçurtmama; rüzgârı ona bağlı elimle çözüp açıyorum ipini yükseltiyorum istediğim fite kadar önemli değil derimin rengi her şeyden önce uzattım ellerimi kara demirden daha gösterişsiz Bilâl’in sesi örneğin, yanlışımı kapar insanlığım kendinden başlar örmeye küfünü pasını silip bakırın altın olmaz susuşum dil gerçeği haykırmazsa düğümsüz tellerle işlediğim nakış bozulur yüreği katleden seste verdiğim emeğin sağlaması siyah astarı insanın boğazıma tıkılır kim yeniden onarır insandaki çürüklerini yaraya dönüşür beynime takılan uçurtma ipleri özgürlüğümü kemirir kurt uçurtma bilmeyen eller nicedir çıkmıştı koynumdan şarkı söylemeyi benden öğrenen beşiğini salladığım kardeşim gece eyliyor günümü son sözümü söylemeye gidiyorum bir yerinden yırtıp eteğinin ey yar hangi sabahımdasın sana hazırlarım düşten keskin ellerimi gülden ince özleyiş incitmeden bakışını gözlerine doluyor ilk sağanak son damla dirileri yoğuruyor ellerim ak patiskada leke hayatın tokadı değil mevlitte ağıtta önde yürüyor yaşamak ölü ayaklarından 16. 01. 2015 / Nazik Gülünay |
Değerli kalemi yürekten Tebrik ederim. En içten selam ve saygılarla.