Frengili MarlaNeden ışığımı sevmiyorsunuz, kıyamet ışığını Ah gelse sevineceğim, tatlı bir büyü Frengili bahçelerde duran Marla’yım ben Verdiğim kadar seviyorsunuz beni Vermediğimde ışıklar kapanıyor Sessizliği çağırıyor dudaklarınız Sabahın çiğ yapraklarında Coşkulu bir aşkla öldürüyorum sizi Ölümcül öpücükler Bu parmaklar benim değil artık Tabutluğa sığınan yarım gölgeli Suyu kendiyle Ateşi aşkla Çamuru külle işleyeceğim Ve ne acıdır ki Yağmurun yarattığı ıslaklık Kesintisiz kederler içinde Werther de seviyordu deliliğini Rüzgar çanlarının koynunda Koyu bir ırmak Boğuk kahkaha Bazıları inanmıyor karanlığın varlığına Bazıları dua ediyor piç bir güneşe Bazıları ışığın kırıldığı noktaya bakıyor Mağaralara dökülen Marla Maldoror’un şarkıları gibi Bir nehrin karanlığına bakıyorum Ve Usandım artık yüzlerinizden Cebir defterlerinden Usandım artık kaç numara traşlısınız Kaç numara dudak rujlarınız Kaç numara jöle sürüyorsunuz Kaç numaralı arşiv dosyalarınız Kuzeye gidiyorum Gri sislerin yarattığı ülkeye Yolları öğreniyorum, büyülü siyah çanlar Yolları öğreniyorum fay hatlarının dağıttığı o yolları Dev dalgalar durulmuyor içimde hiç Her şeyin yerle bir olması lazım |