Kardan Adamın Kalbi
ikide bir başını suya
martıların kayalarla dostluğu kanadını büküp aceleyle ne kedi biliyor nede ağaç geçtiğini o günün daha bir derin sesi var rüzgarın ani bir tekrar gibi kendi içinde dalgalanan pencerelerle sarmaş dolaş konuşkan iki siyah nota tenin yalnızlığını okşuyor dalın cama değdiği seans rastlantıya hasret bulut değil bir dilek uzantısı uyanıp yeni sayfalar açmak isteyen üstümüzde balkondan balkona ip aşağı doğru çocuk sesleri boyalı evin kırmızı kapısından girip merdiven heyecanıyla mutluluğu arayan o tıkırtı kim bilir kimin görünmez oldular bahar saadeti değil uzun gülüşlerini yere savuran bir boşluk iniltisi çiseliyor ne kadar üzülürse üzülsün beyaz olacak kardan adamın kalbi. |