KAL İŞTE
Düşümde gördüğüm,
Uyuyan bir gece mavisiydi sadece. Ve yüzüme çarpan tanıdık bir rüzgar. Biliyor musun? Dokunuşları siyahı dürten bir yalnızlıkmış aşkın. Ya da yitirilmiş en gerçek yalanmış aşkın. Bu şehrin beyazlarına söylüyorum adını, Sesim sıcağında nefretimin. Sonra; Sonra kal diyesim geliyor dilimin ucuna Kal işte sevgilim... Bu şehrin beyazlarına yazıyorum adını, Siyahlar sövmelerimde rehin! Bırak! Bir krizantem telaşı dağlansın ciğerini bulutların. Selamı kalsın gökyüzünün cebimde. Bir Eylül fırtınası, bir yanı eksik mahmurluğun Bıraktım sende kalsın haftanın tüm günleri. Toprağın gülüşleri bende şimdi. Dün gece; Gözlerimde efkarlardım seni, Bir isyan yükledim omuzlarıma. İhanetlerine borcum olsun istedim. Ellerimde imlası devrik şiirlerim. Başucumda adresi yangınların. Biliyorum gitmesine gideceksin ya Yine de ölümlerine kal demek istedim Kal işte sevgilim! Düşümde gördüğüm, Uyuyan bir gece mavisiydi sadece. Ve yüzüme çarpan eski bir sitemdi. Şimdi sen yoksun öyle mi? Demek baş ucumda artık olmayacak nefesin. Demek ellerimi dokunduğum her şeyde yiteceksin. Bırakıp bu beş para etmez hayatın orta yerinde Ansızın çekip gideceksin. Git...! Git....! Özlersem haram olsun, Çocuk gülüşlerine denk adını. Ya da ruhuma müptela o tarifsiz sancını. Yalnızlığın adıdır senden geriye kalan, Biliyorsun "Aşk" denilen şey koskoca bir yalan. Git....! Şimdi bana; Korkularımın cezbesinde dudaklarını aramak düşer. Ve el sallarken her şiirin ardından, Boynu bükük rüzgarlara asılmak düşer. Boş vermişim... Kazıyorum kirpiğimle gözlerimin mezarını. Bir cümlen kalıyor dilimin mabedinde sıcak, Biliyorum yinede yüreğimi "Seni seviyorum" demek kadar bir acı yakacak. O yüzden belki de Gideceğini bile bile İşte hep "Kal" diyesim geliyor sevgilim. Anlıyor musun? Kal işte... Engin Badem -acemişair- |
İşte hep "Kal" diyesim geliyor sevgilim.
Anlıyor musun?
Kal işte...
GÜZEL DİZELERİNİZİ KUTLARIM.RABATLI