affet sevdiğim affet! hatrımın huzuruna şövalye gibi dikip seni rahatsız ediyorum belki unutup beni unutmak istediğini
birini ruhu duymadan sevmek çok zor sevgilim tabağına kapanmış fincan gibiyim dışarıda yağmur damlaları dışarıda aralık çığ gibi yuvarlanıyorum sana öyle (ef)karlıyım ki bir gülümse uzaklardan -kalbimi tut-
kelimelerle dans ediyorum sevgilim sesli harfler, sessizlerin ayağına basıyor -ah yaramaz şeyler- dolayısıyla aşk yazamıyorum şiirlerde bir kaç billboard kiralasam diyorum otobüs duraklarının - hava alanlarının-avm’lerin-ne bileyim kadıköy’ün orta yerinde pankartlar assam bir galaksiden diğerine ...........ya da ruhunun kapısını çalsam önceden desem ki -müsait misin(iz) sevilmeye!
sevgilim sıradan ve çocukça anlar düşlüyorum ayıcıklı ve mürdüm renkli pijamalarla hadi terlik numaramızda aynı olsun kırk üç ben razıyım ayaklarımı sürüyerek de olsa gitmeye seninle aynı rüyaya şokella kaşıklasak mesela sobanın başında memleket meselelerinin ağzını bağlasak kış uykusuna yatırsak dertleri kederleri gülsek saçma sapan- kapışsak saç-saman ağlasak hunilerce
ah müsadenle gayriciddi şiirler yazmak istiyor canım indirip kepenkleri hatta okumak bir iskemle tepesinde sevgilim ...annen uyanıpta kovalamaz değil mi
"kop gel" ponponum, sökülür gibi bir şapkadan o öcülü filmler, cırtlak sesli operalar, üçü bir arada kahveler açmaz seni sen İzzet Günay ol, ben şoför Nebahat
takma dişlerinin yerini unutana basıp gözlüğünün üstüne kırıncaya kadar vallahi billahi -ben seni- seni ben.......
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
-gayriciddi kelimeler dükkanı- şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
-gayriciddi kelimeler dükkanı- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
aşkın fırtınalı bir deniz gibisini yazıyor genellikle Kadınlar sevginin durgun bir liman olanını
Hırçın ve hoyrat sevda büyüsüne kapılıyor Erişilmesi ulaşılması zor, hikayeler kurguluyor yarım kalmış aşk şiirlerinin “unutulmaz şairi” olmak istiyor erkek milleti
Kadınlar, “ onlar ermiş muradına birlikte ve bir ömür mutlu yaşamışlar” ile biten sevginin masalsı temalarını yeğliyor
kısa aşklar yerine uzun sevgiler…
Tıpkı bu şiirde anlatılan gerçek samimiyet gibi.
Tebrikler.
Ancak istisnalar da yok değildir tabii
Farkında mısınız….
farkında mısın
farkında mısın bize ait cümleler kurmaktan ne kadar da aciz kaldık son günlerde bırak seni seviyorum demeyi bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize tükenen, tükenen sevgimiz mi yoksa, yoksa dilimiz mi varmıyor ne sen bana iyi misin, diyorsun ne ben sana bir günaydın bıçak açmıyor ağzımızı, farkında mısın yavan kelimelere başvurmamız sebepsiz değil saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi benimse içimden gelmiyor traş olmak eskiden, daha zili çalmadan açardın kapıyı kokunu ta aşağılardan duydum, derdin özledim, derdin kısar gözlerini ya sen, ya sen, derdin öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde offf, kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum romatizmalarım öyle arttı ki üstelik adeta kar yağıyor geceleri sol omuzuma sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum ya cevap vermezsen Ya, git kendin al dersen korkuyorum işte, sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum dün ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan ilk defa çayı dün, soğuk ve şekersiz içtim kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana adım ürkütüyor seni sen ayrı odadan kalkıyorsun ben ta uçtaki odadan bir suçlu gibi öne eğip başımızı öyle geçiyoruz birbirimizin yanından
yok yok, bu böyle olmayacak ya sen aç kıza telefon, ya ben yok bu böyle olmayacak istersen oğlanları sen ara, seni onlar daha bir severler kısaca, ya ben gideceğim, ya sen belki de bir zaman ayrı kalırsak kimbilir belki de özleriz birbirimizi bu günleri hiç düşünmeden o hoyrat, o pervasızca harcadığımız aşkımıza nasıl muhtacım nasıl, bilemezsin olsun bi'müddet yemeği dışarda yerim ilaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim parmağıma ip bağlarım falan, Ya da istersen ben gideyim, de nereye of, offf galiba yaşlanmamalı insan, yoksa suç erkek olmakta mı? ne yaparım bir başıma yok, yok sen git kıza istersen Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz Senin vurdumduymazlığını benim aksiliğim tamamlıyor Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm Sanma ki fark etmedim Sanki ikimizin son dönemi Ne kadar açığa vursak da öfkemizi Gem vuramasakta alışkanlıklarımıza Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş önemi Bir ara gözüm takıldı, saçlarına karışmış aklara Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklarıma Hatırlar mısın İlk yemeğe çıktığımız günü Nasıl da elim ayağıma dolaşmıştı hani Hatırlar mısın Bu berbat halime bimecal kalırcasına güldüğünü Şimdi ise bak, yüreğimiz bimecal Dağbaşı yalnızlıklarına mahküm ettik birbirimizi Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem Ya bir ölüm anı çığlığıyla Sahi, sahi ben ölürsem ağlar mısın Bana, bana hiç sorma, düşünmek bile acıtıyor içimi Cam kesiği ağrılara gark oluyorum Hem benim bildiğim galiba Galiba 'önce erkekler ölür' O zaman da sen, sen kalcaksın yapayalnız Ne yapar, ne edersin bu koca şehirde? Kim getirir her sabah o çok sevdiğin fırın ekmeğini Kim sular bahçeyi, kim budar yediverenlerini Ve kim koyar sen daha uyanmadan, Yastığına en güzel gülleri? Zor değil mi Yaşamın en zor tarafı işte Kolay değil alışkanlıklardan bir an için vazgeçmek Zaten, zaten benim tek alışkanlığım da sensin Yok, yok senden vazgeçemem Zaten benim bildiğim; 'ilk erkekler özür diler' Daha bir yakışıyor gibi seni seviyorum demek erkeğe Yok, yok bu sabah kalkınca İlk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden, Ve kırılganlığı bir yana atıp, seni seviyorum demeliyim seni seviyorum, seni seviyorum, günaydın, günaydın,günaydın bir tanem
Mehmet Çetin
erolgürcan. tarafından 12/6/2014 10:56:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
öylesine doğal öylesine samimi ki şiir şurası beni anlatmış şurası ne kadar ayrıcalıklı olmuş ben neden böyle yazamıyorum derken birde bakıyorsunuz ki bir nefeste şiirin sonu gelivermiş.... keyifti şiirin keyfinde soluklanmak hem de çok keyif teşekkürler şair
affet sevdiğim affet! hatrımın huzuruna şövalye gibi dikip seni rahatsız ediyorum belki unutup beni unutmak istediğini
birini ruhu duymadan sevmek çok zor sevgilim tabağına kapanmış fincan gibiyim dışarıda yağmur damlaları dışarıda aralık çığ gibi yuvarlanıyorum sana öyle (ef)karlıyım ki bir gülümse uzaklardan -kalbimi tut- Burayı sevdim,selamlar...
Erkekler,
aşkın fırtınalı bir deniz gibisini yazıyor genellikle
Kadınlar sevginin durgun bir liman olanını
Hırçın ve hoyrat sevda büyüsüne kapılıyor
Erişilmesi ulaşılması zor, hikayeler kurguluyor
yarım kalmış aşk şiirlerinin “unutulmaz şairi” olmak istiyor
erkek milleti
Kadınlar,
“ onlar ermiş muradına
birlikte ve bir ömür mutlu yaşamışlar” ile biten
sevginin masalsı temalarını yeğliyor
kısa aşklar yerine uzun sevgiler…
Tıpkı bu şiirde anlatılan gerçek samimiyet gibi.
Tebrikler.
Ancak istisnalar da yok değildir tabii
Farkında mısınız….
farkında mısın
farkında mısın
bize ait cümleler kurmaktan
ne kadar da aciz kaldık son günlerde
bırak seni seviyorum demeyi
bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize
tükenen, tükenen sevgimiz mi
yoksa, yoksa dilimiz mi varmıyor
ne sen bana iyi misin, diyorsun
ne ben sana bir günaydın
bıçak açmıyor ağzımızı, farkında mısın
yavan kelimelere başvurmamız sebepsiz değil
saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi
benimse içimden gelmiyor traş olmak
eskiden, daha zili çalmadan açardın kapıyı
kokunu ta aşağılardan duydum, derdin
özledim, derdin
kısar gözlerini ya sen, ya sen, derdin
öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde
offf,
kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum
romatizmalarım öyle arttı ki üstelik
adeta kar yağıyor geceleri sol omuzuma
sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum
ya cevap vermezsen
Ya, git kendin al dersen
korkuyorum işte, sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum
dün ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan
ilk defa çayı dün, soğuk ve şekersiz içtim
kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana
adım ürkütüyor seni
sen ayrı odadan kalkıyorsun
ben ta uçtaki odadan
bir suçlu gibi öne eğip başımızı
öyle geçiyoruz birbirimizin yanından
yok yok, bu böyle olmayacak
ya sen aç kıza telefon, ya ben
yok bu böyle olmayacak
istersen oğlanları sen ara, seni onlar daha bir severler
kısaca, ya ben gideceğim, ya sen
belki de bir zaman ayrı kalırsak
kimbilir belki de özleriz birbirimizi
bu günleri hiç düşünmeden
o hoyrat, o pervasızca harcadığımız
aşkımıza nasıl muhtacım nasıl, bilemezsin
olsun bi'müddet yemeği dışarda yerim
ilaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim
parmağıma ip bağlarım falan, Ya da istersen ben gideyim,
de nereye
of, offf
galiba yaşlanmamalı insan, yoksa suç erkek olmakta mı?
ne yaparım bir başıma
yok, yok sen git kıza istersen
Bir tabloyu meydana getiren iki unsur gibiyiz
Senin vurdumduymazlığını benim aksiliğim tamamlıyor
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm
Sanma ki fark etmedim
Sanki ikimizin son dönemi
Ne kadar açığa vursak da öfkemizi
Gem vuramasakta alışkanlıklarımıza
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş önemi
Bir ara gözüm takıldı, saçlarına karışmış aklara
Benimse kış çoktan oturmuştu şakaklarıma
Hatırlar mısın
İlk yemeğe çıktığımız günü
Nasıl da elim ayağıma dolaşmıştı hani
Hatırlar mısın
Bu berbat halime bimecal kalırcasına güldüğünü
Şimdi ise bak, yüreğimiz bimecal
Dağbaşı yalnızlıklarına mahküm ettik birbirimizi
Ne zaman biter bu suskunluğumuz bilmem
Ya bir ölüm anı çığlığıyla
Sahi, sahi ben ölürsem ağlar mısın
Bana, bana hiç sorma, düşünmek bile acıtıyor içimi
Cam kesiği ağrılara gark oluyorum
Hem benim bildiğim galiba
Galiba 'önce erkekler ölür'
O zaman da sen, sen kalcaksın yapayalnız
Ne yapar, ne edersin bu koca şehirde?
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin fırın ekmeğini
Kim sular bahçeyi, kim budar yediverenlerini
Ve kim koyar sen daha uyanmadan,
Yastığına en güzel gülleri?
Zor değil mi
Yaşamın en zor tarafı işte
Kolay değil alışkanlıklardan bir an için vazgeçmek
Zaten, zaten benim tek alışkanlığım da sensin
Yok, yok senden vazgeçemem
Zaten benim bildiğim; 'ilk erkekler özür diler'
Daha bir yakışıyor gibi seni seviyorum demek erkeğe
Yok, yok bu sabah kalkınca
İlk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden,
Ve kırılganlığı bir yana atıp,
seni seviyorum demeliyim
seni seviyorum,
seni seviyorum,
günaydın, günaydın,günaydın bir tanem
Mehmet Çetin
erolgürcan. tarafından 12/6/2014 10:56:00 PM zamanında düzenlenmiştir.