rastegele intiharlarI eskiden ıslık çaldığımda korkusuz bir kahraman gibi salnırdım ejderhaların ecinnilerin arasında işaret parmağımla dağları denizlere ulaştırırdım sanki musayı bilmesem de mucizelerle yüklü bir asam vardı başka çocuklara benzerdim başka kuşlara ne oliver twist’tim yani ne de küçük prens yalanlarıyla uyandım büyüklerin kan ter içinde uyanınca akranlarım ortadoğuda II üzgünüm ve şiir de teselli etmiyor artık hem hüzün çoğalsın diye vardır kelimeler değil mi burası dünya ve hayat binlerce manzara saklıyor kliklerinde şiirler parayla satılıyor mesela silahlar parayla sular parayla ve martılar dileniyor şehrin kıyılarında özgürlük desem anarşist değilsen yok ıslık bile çalamıyorsun legal değilse dudaklarındaki devinim bir uğultu alıp kualklarına meydanlara inmeyi terk ettiğinden beri şairler şehrin anaareterleri de esirdir kadınları ve çıkmaz sokakları da.. III sonbahar da yitirdi manidar tavrını mevsimler aldatıcı tıpkı insanlar gibi kış hariç o hala yoksulların damarlarında aynı suratla yaşamakta çocuklarsa ütopik suretlerinin ardına gizlenmekte ve yollar yollara sözler sözlere çıksın diye dualar yükseliyor mabedlerden Allaha ulanıyor el aksa! bir şehir bir dağı yüklensin diye omuzlarına uzanıyor sonra denizin menekşe kokan avuçlarına yataklık etsin diye rüzgar o manidar kokulara taşısın diye umudun polenini meşriktan mağribe IV sen yoksun kimse de yok acıdan başka haritanın bütün ölçeklerinde eksilsin biri diğerinde diye kıyasıya bir savaş çocuklar kayboluyor çok şımartılmış bahçelerde kırlangıçlar alıp başını gitti başka serendib’lere gül de hicret etti kendi solgunluğuna ve bu yalnızlık anne gibi sarılsın diye bana tutup sokağa vuruyorum yüzümü dağlara rüzgarlara ve insan yüzüne tutup kanıyorum bir şiirin kifayetsiz yanlarında.. |
zira hiçbişi O nün kadar yakın olmadı
bu yaşananlar yalnızlık değil
sebepler zinciri olmalı
gerçeği yaşamak için