suratsız bir kaç kelime çarpışırken aklımda ellerim benden bağımsız bir masalın adını koyuyor şu ara
ceviz ağaçları döküyor yapraklarını kifayetsiz sonbaharın eteklerine tutuşmuş bir taraftan mevsim diğer taraf ayaz bir kışa gebe
sorma ipin iki ucunda da çocukluğum asılı ve annem tekmeliyor sehpayı
karışık bir rüyanın sürmeli kahramanları ölüyor her sabah pencerede kayıp serçelerin kırık kanatları ve bulutları yağmurun
sarhoş bir rüzgar dokunurken yanağıma naftalin kokulu kızlar geçiyor sokağımdan her biri biraz katil ve her biri kendi cinayetinin mahali
aklım kalbime muhalif savaş meydanlarında çatlayan damarlarımı asıyorum ömrünün kıyılarına ölümsüzlüğün saçlarını örüp şehirdeki bütün mezar taşlarına bağlıyorum
annem ağlıyor önce sonra babamın elinden tutup gidiyor dar ağacında sallanan çocukluğum
ölmüyorum ama sen vur beni diye hala kendiliğimden ölemiyorum!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
nihavend bir ölümün anatomisi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
nihavend bir ölümün anatomisi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
aklım kalbime muhalif savaş meydanlarında çatlayan damarlarımı asıyorum ömrünün kıyılarına ölümsüzlüğün saçlarını örüp şehirdeki bütün mezar taşlarına bağlıyorum
Yüreğine sağlık şiirin özgün sesi. Şiiri kendi üslubunda ,kendi derinliğinde aşkla ,sevgiyle yer yer ölümle dirhem dirhem harmanlamaya devam ediyor ayrık. Bazen karamsar bir ton ,bazen erotizmin ürperten tonu ama her biri bir usta eliyle yoğrulmuş mücevher sandığı değer ve gizeminde.
Ölüm belki bu kadar güzel ifade edilebilirdi ayrık zerafetiyle.
Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm
aklım kalbime muhalif savaş meydanlarında çatlayan damarlarımı asıyorum ömrünün kıyılarına ölümsüzlüğün saçlarını örüp şehirdeki bütün mezar taşlarına bağlıyorum
annem ağlıyor önce sonra babamın elinden tutup gidiyor dar ağacında sallanan çocukluğum