yok artık süheyla
yok artık süheyla
böyle güzel olunmaz şu gündüzün kör vakti bir o kadar alımlı dayanamam bakmaya bakışın kurşun gibi zülfün hançer yalımı sana benziyor olanın suda dağılır aksi karanlık hasım bize dönsün gece sabaha minarede müezzin ayyaşlar meyhanede aşklara, savaşlara pazar meydanlarına bir ölçü umut düşür bir tutam huzur getir yeni çocuklar çıksın şehrin sokaklarına yok artık süheyla her nasıl ki yaşamak bu orta oyununda nefes almak bahane aşık olmak bahane yokluğun başucumda dönüp bakamıyorsam aşklara, savaşlara gündüz meydanlarına bir kapıyı arala geçeyim eşiğinden ellerimde bir ömür ellerimde kuş kanı nasıl battıysa güneş kavuşmuyor sabaha yok artık süyehla bunca sevilmez insan çöl yangını altında kerem olup aslıya mecnun ki leylasına nasıl hasretse hala aşklara, savaşlara buğulu seraplara avucumun içinden kayıp giden zamana soruyorum nafile yoksun artık süheyla... |