bir piyanonun sesi babamı getirebilir bana çal Evgeny birazdan kuş sürüsü havalanır -yağmur çekiyor yüzüm- zil çalacak az sonra biliyorum hiç tanımadığım bir adam koltuğa bırakacak mor şemsiye ve eldivenlerimi
ıslak caddelere aş/eriyor kirpiklerim beni en iyi onlar anlıyor -su birikintileri- baba bana biraz cennetten çiçek toplasana ve biraz melek tüyü okşayıp gözümün retinalarını vazolar dolusu ağlamalıyım
çok mu içten gülmüştüm çocukluk ve gençlik resimlerimde alacağını zalimce, ustaca silip yüzümden payidar bir hüzün bıraktı zaman ne güldüysem sonradan hepsi sahte ve yalan
hala uslanmadım usanmadım da bu çocuk hallerimden dün doktoruma yine sordum " eee ne zaman gideceğim babamın yanına" yine aynı yanıt -tövbe estafirullah deli! ondan da kestim ümidimi..
bir rüyanın davetlisiyiz seninle saatimi kurdum yastığın en ıslak köşesine gözlüğün ve gazeteler şekersiz kahve -ince belli çay bardağında- her şey sevdiğin gibi saçlarımı sarıya boyattım, uzattım dirseklerine kadar nasıl da muhtaçlar ellerine -çok zavallılar-
baba o rüyanın kapısında çocukluğum üşümüş kedi evsiz kaplumbağa ayakları kelepçeli kuş beni ceketinin altına sakla hiç konuşmam acıkmam -ama ölmem de bir daha-
cennetteki çocuklara da masallar anlatıyor musun kekik kokulu, sim tozlu, şekerden kelimelerle hani bana dünyada yaşattığın gibi ilaç kumbarası oluyor küçük kızlar babasız büyüdükçe ve hala çok kıskanıyorum baba -mezarlık bekçilerini-
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
adı yok bu yalnızlığın- soyadı babam- şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
adı yok bu yalnızlığın- soyadı babam- şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Babalar insanın ruhunun yarısı gibidir. O gitti mi yarım kalırsın... Sana ait ve ondan arta kalan yaşamı tamamlamak sana düşer, Tabiiki en gönülden ve en saf seveni sen isen...
Çala kalem yazılmış hatıra gibiydi benim babam, söylenmemişlerim vardı daha O'na seni, çok seviyorum gibi ya da; ben ne zaman büyüdüm baba gibi ne bileyim, belki de beni yalnız bırakma baba gibi yani şimdi kimle dertleşeceğim sohbetlerim kimle olacak kim benim gerçekte arkadaşım yaşım ötesinde dostum olacak baba bıraktın beni de, hem sensiz hem de yalnız bu gün, burada sözün son bulduğu yerdeyim baş ucunda, sanmazmısın sensiz korkmam dünya aydınlık, insanlar karanlık, dostlar sahte, hayat vefasız kimseler yaren olmuyor artık geçen her gün gibi bu gün de sensiz geçti baba çocukken dışa akan göz yaşlarım artık, ağlamaz oldu gözlerim kurudu yüreğim yaşanan her günün sen olduğunu sen tadında olduğunu bu gün anladım affet baba seni çok seviyorum seni çok özlüyorum... 18.12.2014///////ayrı kalışımızın üçüncü yılı anısına...
Babanız; Ruhu şad, mekanı cennet olsun, nurlar içinde yatsın.
"cennetteki çocuklara da masallar anlatıyor musun kekik kokulu, sim tozlu, şekerden kelimelerle hani bana dünyada yaşattığın gibi ilaç kumbarası oluyor küçük kızlar babasız büyüdükçe ve hala çok kıskanıyorum baba -mezarlık bekçilerini-"
Şimdi ne söylemek istesem ve söylesem asıl söylemek istediklerime girizgah olur.. ne söylemek istesem yüreğimde sukuta gömülür sonu hep bir 'ah' olur... ...bazı şiirlere nasıl yorum yazılabilir ki her mısrasından dökülen yüzlerce manayı anlamaktan biganeyken..hissetmeye çalışırken, empati yapmaya çalışırken bile acıyla doluyorken... ...bu yüzden neler neler söylemek istese de dil, yüreğe hürmeten susmalı bazen... ...Rabbim ebediyyen sevdiklerinizle sizi bir kılsın.. selam ve dua ile...
mürsel emre doğan tarafından 10/16/2014 11:41:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
baba o rüyanın kapısında çocukluğum üşümüş kedi evsiz kaplumbağa ayakları kelepçeli kuş beni ceketinin altına sakla hiç konuşmam acıkmam -ama ölmem de bir daha-
hiç bir baba ölümünden sonra kızı tarafından bu kadar çok anılıp böylesi sevilmemiştir... Rabbim Semoşuna uzun ömürler versin Türkom...
O gitti mi yarım kalırsın...
Sana ait ve ondan arta kalan yaşamı tamamlamak sana düşer,
Tabiiki en gönülden ve en saf seveni sen isen...
Çala kalem yazılmış hatıra gibiydi benim babam,
söylenmemişlerim vardı daha O'na
seni, çok seviyorum gibi
ya da;
ben ne zaman büyüdüm baba gibi
ne bileyim, belki de
beni yalnız bırakma baba gibi
yani şimdi
kimle dertleşeceğim
sohbetlerim kimle olacak
kim benim gerçekte arkadaşım
yaşım ötesinde dostum olacak baba
bıraktın beni de, hem sensiz hem de yalnız
bu gün, burada
sözün son bulduğu yerdeyim
baş ucunda,
sanmazmısın sensiz korkmam
dünya aydınlık, insanlar karanlık, dostlar sahte, hayat vefasız
kimseler yaren olmuyor artık
geçen her gün gibi
bu gün de sensiz geçti baba
çocukken dışa akan göz yaşlarım
artık, ağlamaz oldu gözlerim
kurudu yüreğim
yaşanan her günün
sen olduğunu
sen tadında olduğunu bu gün anladım
affet baba
seni çok seviyorum
seni çok özlüyorum...
18.12.2014///////ayrı kalışımızın üçüncü yılı anısına...
Babanız;
Ruhu şad, mekanı cennet olsun, nurlar içinde yatsın.