Adem Ağacı
şimdi ben seni nasıl seviyorum
nasıl seviyorum biliyor musun on beşinde bir çocuk uyutup gözlerini dağlara sürer neden ağladığını bilmez bilir de öylesine büyük olur ki üstüne düşen rüzgar sanki her şeyi yerinden söküp uçuracakmış gibi bir karamsarlık ki çabuk geçer yıllar aniden gece başka yıldızların altında büyütülen ne varsa ve cisimlerin sihirler biriktirdiğine dair veya yoldan geçen adamın sarhoşluğu kiri kirlenmişliği bile duygularını ziyaret eden tezahürattır ona göre burnunun ucunda titreyen alev aşktır bu ham kıyılarda gelecekten söz etmek istesek ölümün boylu boyunca üstümüzden geçeceğine yemin ederiz ki ve yine de vazgeçmezler tutsaklıklarını sorgulayan zamandan on beşinde can daha kıymetsizdir canandan naif gözlerini süzdü adem ağacı ilk meyvesi ikram edildi sulara ne güzel yansımalar duyduk bir elmanın kırmızı oluşunu tanıdı aks oysa bu günlerde aşk adaletin finiş düdüğü on beşinde aşk böyledir gecenin sessizliğini giyinir bulutlar ve yağmurdur değiştiren toy ağaçları ilk suskunluğunu çıkarıp gövdesinden gölgelik taslar eğer seviyorsanız hala inanın en masum aşk on beşinde başlar. |