önce sokağa inmelisin, ben caddelerde yürürken tarifsiz küstahlığımla siyah kırıntılar yol boyu önce sokağımdan geçmelisin, göğsüm iki düğme insan koşarak da sevebilir suyu
ömrüm bir çekirdeği sevmeye yakın uğrarsın bir cetvel adıdır t, bence tren hızlı ve anlamlı tabelası olmayan bakkallar kadar küçüksün proletarya daha ne kadar çok anlam yükleyebilirsek iki şiir kitabı elimde kadın seviyor, göğsünde binlerce göğsüm vahşi köpekler kadar seviyoruz sütü tedbirliyiz çayı soğutmadan bitirme konusunda
beni öpme konusunda kararsız kalan kaç kedi vardı, bunaldığım bir şehirde beni öpen tek kadın dağları ateşlere versinler, eşkiyalar türesin meydanlarda yalnızlıktan çoğalıyor bu canser susturduğum kuvvetli ihtimaller var çiçek isimleri adına
film burada makas değiştirmeli.
gazellerden gel gelelim yolun ortasındaki çaya misal ki tarihi İsa’dan sonra ikinci yüzyıl merhametle suçluyor beni Tanrı olgun şimşekler etek kıllarının kainatında duacı bir sebep olsa da ağaçlara basmadan ilerleyebilsem ayık, sıcak, terli; yalnız yaşlıların ağzına inmeyen fatiha
sokağın karşısında cadde, cadde sokağın arkasında daha büyük caddeye açılır burada diyebilirdim ki dans ederken ölelim arabalar vızır kurnaz bir karga sıçsaydı ellerimize hatıram yol, daha büyük, evren öyle sıcak elleri özlemin, öyle güzel ıslak dişleri kaldırım kenarında utanınca göğsü geriliyor olgunlaşmamış iki poğaça susam ırmağı ortasında muhtevası bal lav gökyüzüne daha yakın kılan kartal toprağa av çekirdeğin tanıyorum ben onu saadet siyah bir yalnızlık kuruma tarafıyım dişleri arasındaki suyun yakınınca
kadınlar okşar her kitabı o da seviyor okşamayı iki şiir kitabını okşuyor elleri elleri çocuk, direksiyon ve araba gaz pedalına basınca uçağız Ra’ya
şimdi karanlık derim klor, sırtım kireç, alnım bana ayık tarihler belirlemeli küçüklükten adam gibi söz edebilen bir mahalle kalmadı yol çok uzun ayaklarım kaplumbağa dilimde acı gözlerimde
iki şiir kitabından birini seçip göğsünde uyutmalısın şamarları hançer yarasıdır iyi şiirlerin tespih tanelerine benzer yolllardaki mavi tabelalar görebildiğim kadarıyla mutluluktur yazılı rakam ve azalanı makbul
niyeyse yoldan bahsettiğimi sanıyorlar sıcak ve ölü bakışlarıyla elleri ekmek arası afiyet sabahları daha güzel oluyorsun beyaz bir külot, çapak, titrek bir söz beni susturabilir inik bir ayın ışığı düşündüğüm zaman kurtulmanın yolu da kurtulmayı istememekten geçiyorsa yol bu yol, dilim vah şiran oturmuş sarı bıyıklılar sigara içiyor, kadınlar masal örüyor yorgunum, bitmeye yakın araba pazarında
yazın çocuklar, yazın sloganla büyür göğsümde sıkışan çocuğun sesi
geride tırnak izleri karıncalar daha iyi tırmanabilirler firavun bakınırken ekilmemiş toprağın kızlarına
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'requiem for roads' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'requiem for roads' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.