itlafdağ çileği kokan ellerim hep güzeldi çocukluğumdan ölmeden önce sorsanız yine sevin derdim yol dönüşü acıların dizlerinde uyur şehre intizar edenler sabah hüznü gören güneşin aklı karışır er/ken terk eden yoluna düşeni de bilir ayrılığın kanunudur dizlerin titremesi takati insana aşk verir sırtım dönük öç saçlarımdan tek kıl düşünce pencerene martların aklını alır şirin yarin dili idamlık bir adamın boynunda gümüş öldüren büyümek sahi nedir ki bütün başı boşları ‘’ öldürün gitsin’’ |
neden takatsiz olduğum anlaşıldı:)