Okuduğunuz şiir 28.9.2014 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
SOKAK KAÇ YAŞINDA
gözlerimizi koklayan gözlerle bakışırız biz hayat burun ucuna konan bir uğur böceği bağlılık yemini kendimize ektiğimiz ağaç gölgesi altında ana renkler çarşısı kirpik istikameti
nasıl bir tutuşmak ki gözlerin elleri mi var karnında okyanus taşıyan bir kadına sordum kaşlarıyla asıldı tuza yanaşan küreklere baktım göbek bağı hiç düşmüyormuş annelerin suyun içindeki ateşten, tendeki kaynayan sesten anladım geniş kazanların sıcak oğullar ürettiğini
köhne babaların da gösterişli terasları olur derken babam ben annemin begonyalı sesinden çıkmadım hiç çiçeğin boynundaki yarayla öpüştüm, öksürdüm incecik dilim az bulutlu bir saksıya özendi sözcüklerim bu yüzden gri bir begonya yarası.
bütün çocuklar bebeklerin iyi birer toplamıdır ağızlarındaki mayalanması bundandır sağılmış eski süt kokusunun ayakları kenar mahalle tahteravanları gibi hiç yıkılmaz pas tutar sadece büyümelerinden ötürü bazı kentler gibi kum dolar parmak uçları yalnızca bu kadar ama her şeye rağmen her şey için hayat devam eder.
bizim sokağın çocukluğunu konuştuk etraf tenhayken ben şahidim, oğlum şahit, evler beklemede vücut dili tutmuyor günü gününe daralmış sokakların sıkı çocuklar top oynamaya acıktı mı sesler göçebe duyulur mutfak dolaplarını seven kadınların arka mahallesinden
ben çocuğum, oğlum çocuk, sokak kaç yaşında gözlerimizi koklayan gözlerle bakışmanın yaşını annem biliyor sokağın yaşı oğlumda gizli kalsın.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SOKAK KAÇ YAŞINDA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SOKAK KAÇ YAŞINDA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ben çocuğum, oğlum çocuk, sokak kaç yaşında gözlerimizi koklayan gözlerle bakışmanın yaşını annem biliyor sokağın yaşı oğlumda gizli kalsın.
Yapış yapış bir "ayy, yazıııık!" zihniyetiyle acıdığı, fakat yanımıza yaklaştıkları zaman çantalarımıza göz kulak olup içimizden "ayy, pis!" diye geçirdiğimiz çocuklardır bunlar. "acınma"ya değil, "sevilme"ye muhtaç olan çocuklardır. onlar için birşeyler yapmak istiyorsanız eğer, yanaklarından şapır şupur öpmeniz gereken çocuklardır.
Duyarlı kaleminizi yürekten kutladım şair selam saygılarımla..