Rüşvet
zaman arası salkımlardan
sallanan münasebetsiz tavırlarım, örümcek ipliğine dizdiğim boncuklara imamedir düşüncelerim. gerçeği sen biliyorsun, ben biliyorum tabiatım savsak. eskitme paçavralara verilmiş değer o benim işte..! yaşama bakışım belki melodram gökyüzü dağlarının arasında gizlenmiş onca olmazlar bit kanına bulaşmış günahlar ki ardında neler saklı bir bilsem, hazır, tuttuğum tövbelerimi defalarca katlar sessizliğimi döverdim, kimsesizliğimle sen biliyorsun... cenaze misali gülerken düşüncelerimin vakitsizliğine ağlayanlarda gülsün halime iştimaya dizilsin ağızı olan organlarım anlatsınlar yaptıklarımı ölümüme beş kala, korkmam desemde, sen biliyorsun nasılsa... oldum olası kırmızıyı sevmedim bir gelinciğe yakışır, bir de kurşun deresine harici hiç bir şeye. düşününce şikayetçi olamam iyi ki beyaz olacak kefenim hiç sormadım neden beyaz hırlısı hırsızı,cani’si manyağı dinsizi,imanlısı hepsi neden aynı renge muhtaç. sormadım, nasılsa sen biliyorsun tek yönlü gidişlerin elbette yolcusuyuz memnun olmasakta iadesi yoktur seferin belki de bu yüzden izi hiç olmadı geri dönenin. az kalan vaktin hesabı bilirim senden sorulur az bir tanışık olsak belki de ad’ım unutulur |
Çok doğru,kutlarım,güzel dizelerdi.