Cam Kenarıuyanmayı deniyorum yine bir sabah yanmalarından arınmış aklım hala bende oysa kafamın içine uzuyor sanki saçlarım ve her kırıldıklarında, aklımdan bir parça daha gidiyor ’dur’ diyorum ’aklım, nereye’ bir sessizlik sanki aklım, tüm çığlıklardan karanlık ’aklım’ diyorum, ’seni anlamayacaklar ne desen de’ ’ne demek istesen de’ ellerim serçelere özenirdi küçükken benzeselerdi bir gün, hep güzel yerlere uçarlardı mesela benim aklım alırdı böyle şeyleri acının kimselere duyurmadan sindirilebileceğini beni anlayacak olan kişinin hiç gelmeyeceğini hep alırdı aklım hep kabullenirdi -oysa kalbim... tükendiğim tüm yazların kışa vardığı yolculuklarda bile vazgeçmedim cam kenarı sevdamdan vazgeçmedim aklımda kalan son çocuk kırıntılarımdan duymadım, duymazlıktan geldim kalbimin çığlıklarını benim kalbim ne zaman çığlıklarla ağlasa aklım sesli sesli susardı kalp dediğin benzemiyordu akla aklanamıyordu işlediği suçların ardından çünkü kendi de bilmiyordu öncesini sonrasını o kendine böyle sorular sormazdı belki de serçe olurdu ve güzel olmayan yerlere uçardı yani o yerler diyorum benzemiyordu sonsuzluklara hayalini kurup yıllar boyunca, bir hiçliğe dalıyordu kocaman bir hiçliğe uyanıyordu hiç uğruna yanıyordu yanmakla uyanmak arasında ki harfe muhtaçtı bir roman olmazdı bu yaşadıklarından belki bir şiir ama kötü sonlanan ... uyanamayacağını bildiğin uykulara dalmazdın sen hiç Büşra Topbaşlı |