VAKİT EYLÜL
Vakit Eylülden bir sabah.
Bir aşkın cezbeden duasından doğan Natasia, Kiralık bir evin rutubetli odasının en ucra köşesinde Bozuk bir masasında ellerim. Bir ayağı diğerlerinden kısa, Deste deste sayfalar da keza seni anlatacak bana güya. Saat sehere dem vurmuş,güneş gözlerimden ırak. Soğuk sızıyor iliklerime dirhem dirhem. Halbuki daha yeni cam taktırmıştı ev sahibi. Anla Natasia, Bu soğuk, Dışarda toprakla sevişen yağmurdan değil,anla ! Duvar çatlaklarından sızan özlemin, Bir zemheri misalidir özüme dolan, Benliğimden kaçıran afitabın sıcaklığını. Kaç bensizlikten, Benliğime vur dudaklarını bir hançer gibi. Kan deryasında boğulan tenimden aksın özlemim. Şiirsel bakışlarımı zincirlere bağlayan sensizlikti oysa. Gel ki azad et. Gel de güz yorgunluğunu sileyim dide’mden. Sinemden çekilsin yorgunluk. Turnaların gözünü karart Natasia, Kanatlarında rotaya kaderimi yaz ki bana uçsunlar. Vakit Eylül’ün öğlesi. Tabiat ana ölüyor dışarda ağırdan ağırdan, Nihavent makamları çalmaya başladı bile. Limandan gemiler kalkıyorken, Can çekişiyorken daha yapraklar Natasia, Eski sahilin başında en büyük çınarın altındayım. Yağmurda başıma dost olmuş, Özle der gibi delicesine. Gözlerimde doluyor bak, Sızım sızım şiir sızıyor nefesimden. Ahh ahverin boynuna sevdalanmış kadın, Yine bir eylül demleniyor içimde. Bir şükür kıyamında, Gözlerine bakarak sevdalandığımı söylemek, Ahir zamanda gözlerime farzdı. "Kur’an’ın satır aralarında gizli kalan, Ayetsel bir sevdaysa bizimkisi," Seni sevmek duamın borcu olsun Natasia. Mahmur gözlerini tenimde gezdirirken sen, Sakallarıma şiirler düştü bakışlarından. Edebini duana katık edip düş karşıma, Bir ihram ki aşkın kabesinde, İki rekatlık borcumuzu ödemeye gidiyoruz. Sesin kulaklarımda seccade, Tavaf’ı başlar birazdan, Vedasız bir tavaf ederiz etrafında bu aşkın. Vakit afitabın böğrüne batırınca süngüsünü, Akşama dem vurdu aniden,yağmurlar durmuş. Anahtarım cebimde,hasretimi koluma takmış gidiyorum. Beni bekler pembe panjurlu evimin kapısında, Goncası açılmamış duam. Sabrımın selametinden bir kuyu kazdım Natasia, İçine geceyi düşürdüm yıldızlarla. Düş sabrımın kuyusuna. Gece kalsın,yıldızları topla, Sakla kanadında. Öksüz çocuklara dağıt yıldızları. Bir türkü tadında dillerine dolasınlar yıldız çığlıkları. |
sakla kanadında.
Öksüz çocuklara dağıt yıldızları.
Bir türkü tadında dillerinde yıldız çığlıkları.
Kutlarım bu güzel naif mısraları saygılar...