Biraz Pencere
karanlığın olan biteni sakladığı
kim bilir hangi duvarın önü sonra bir ev sarı ışıklarını sarkıtır kalbime biraz pencere mi desem ay ışığının kelebeklere yol gösterdiği yaprakların kuruyan endişesinde gölgesiyle konuşan bir ağaç olurum bazen duygusunu tuttuğum durgun yaz akşamlarının geçmeyen vakitleri sarılır saçların öyle güzel kokar ki yorulup taşlara otursam gözlerim bir an dalgınlığın yumuşak rüyasına kapılır belki bir karınca geçer yolumuzdan belkide anlam veremediğim garip bir gölge ve içinde duygularıma eşlik eden sonsuz saatler şefkat hissiyle alevlenirken dokunurum dudaklarına arka kapısını aralayan bir ayrılık şarkısı geçer eğip bakışlarımı hüzünlenirim yeniden ne olur böylesine sevmişken uzatarak tutkularımı kaybolsam hatırlamazsın bana değen göz uçlarını belki bir gül gibi arkamda duran dal gök yüzünden yarınlarını istiyor başını göğsüme dayanmışken sana ulaşmadığına inanmak istemiyorum sözlerimin beni sev sev sevgiyi dinle yalpalayan ışıkların arasından aramızı ısıtan sonsuz geceyi. |
kim bilir hangi duvarın önü
sonra bir ev sarı ışıklarını sarkıtır kalbime
biraz pencere mi desem
ay ışığının kelebeklere yol gösterdiği
yaprakların kuruyan endişesinde
gölgesiyle konuşan bir ağaç olurum bazen
duygusunu tuttuğum durgun yaz akşamlarının
geçmeyen vakitleri sarılır
saçların öyle güzel kokar ki
güzeldi tebriklerimle
harika bir kalem sabahıma geldi
okunmak için
saygılar