Şarkı Söyledim
onca yıldır senden uzak kaldım
bilirim taşıdığını yükümü ama uzun lafın kısası taşlar bir şey söylemedi belkide söyleyemedi ben bunu anladım topluca bir ordu geçiyormuş gibi üstümden bütün ağırlığını çekmek için olanların göğe bakıp şarkı söyledim küçülürüm anlamak için küçücük yani hiç bir şey bildiğiniz gibi değil senden sonrasını anlat desem bir toprağın sırtına binip yalanlar söylersin ama aniden boşluğa düşer gibi anlamsızlaşır her şey var veya yok iki uçlu bıçak gibi uzattıkça kelimeleri böyle ortası rıhtım yalnızlığı olsun aşkın aşkın işi ne komutları menziline hedeflenmiş bir bomba gibi varıyoruz geçmişe bir öncesi benim ince hayatım sürdürüp uzatıyorum varlığım yettiği kadar ah o uykusunda kendini bilmeyen çocuk kaçırıp gözlerini benden ben değilmişim gibi alakadar oluyor benimle camlar ve onların belirsiz karmaşaları altında karar vermeye çalıştıkça yağmur mu yağıyormuş yoksa bu ıslaklığı değiştirip bize hüznü getirecek arka sokakların bilmediğimiz bir acısını duymak için bu hakikati gerçekmiş gibi süsleyen şiir konvoylarına üzülüyorum kağıdı alıp sıkıca cebime soktum arkasını dönüp uzaklaştı enayi yazılacak bir yazı buldum kendime dalgalı saçlarını çözdüm rüzgarın geçti içimden seneler bir daha yıkılmadım. |