düş kıransen yoksun ya, ay geziyor gecelerimde şimdi sana benzemek istiyor şıllık, şımarık beni kandırıp kalbimi çalacak koynuna alacak senden artan beni, sözlerimi isteyecek senin sevdiğin çizgileri silecek yüzümden, gözünden düşürecek beni öleceğim, ne sanıyor kendini bu gök dilberi. sanki bilmiyor muyum! susadığımız kutsadığımız gecelerde sevişirken pencereden mehtap kılığında girerek aşkı seyrettiğini ve her gidişinde senden bir şeyler yittiğini sezmedim mi sanki! biliyorsun zaten kıskanırdı bizi. sen yoksun ya, şimdi kuşkuyum artık; bulutlarda sancı toprakta ağrıyım, nikâhım kıyılmaz sevgiyle gayrı zina sayılır sevdalarım. ey periler aşiretinin pembe yanaklı kızı bil ki, alnımda yazı mezarımda sızı olarak kalacaksın. iki satırla anacaksın beni, canım çıkacak kaleminden dilinden sökülecek adım. aldırma, yası tutulmaz yasıyla gidenin namazı kılınmaz, ağlayanı olmaz düş kıranın kefene sarılmaz. üzülme, leyleğin getirdiğini söylerdi annem dönmenin tam sırasıdır, yani şimdi belki de bu yüzden uçmak geliyor içimden. ö.n. |