AĞIT
Ben acılarla savaşırken
Sen bakıyordun gölgeler arasından Duvarları tırmaladım, duydun mu? Yahut gördün mü Güller yerine pençeler açtığını ellerimde? Al yazmamı göklere savurdum Mendilimi açtım kırlara Karlar dolsun diye Haykırışlar yağdırdım gerdekteki gelinlere Kahkahalar savurdum çocukların masmavi düşlerine Ağlayışlarını dinledim sonra Gözyaşları Dinmez bir uğultudur o gün bugün kulaklarımda // Ben savaşırken acılarla Sen bakıyordun gölgeler arasından Acımla biledim bıçağımı Ekmeğimde kan tadı var İncindikçe sevgilerim çatladı ar damarım Uzanıverdim sereserpe kahpece bir zevkin önüne Hırpalandı çocukluğum Kavgam büyüdükçe Kızıla boyandı anamın ak sütü Nefretten bir hançerle parçaladım yüzünü Hüzün aktı gözlerinden (ama) Yaranı sarmaya varmadı elim Gizledim sancılarımı Kayalara bastım göğsümü Dinmedi acılarım // Ben acılarla savaşırken Gölgeler arasından bakıyordun sen Yavaşça kayıp gitti gökyüzünde seçtiğim yıldız Yılar aktı elimden yetişemedim Neyi nerde bıraktım Nerde başladı karanlığım? Kuşların kanadına esiverdiğim bir gece Soluğun oldum Gidişin oldum Dönüşün oldum (sonra…) Çıkmaz oldu sesim Hüzünlerden hüzün seçtim Ağıtımdı gidişin Dedim ya Bakıyordun gölgeler arasından Gölgen ölümüm oldu Sen hiçbir şey bilmedin... savaşçı |
Harika ama yaz/dır/ılmamasını dilerdim .