bulutlar bulutlar
hayatın bir uçuruma dönüştüğü
parça parça anılar
yağmurlar
gecikmiş bir mevsimin istanbul hüzünleri



misafir bir gönül kapısından dönmüş
külü savrulmuş
yarım bırakılmış sevda



göz göz yaralarda
gözlerinin izleri
bahardan kalma yeşilin tonları
baharı tüketen anılarla
bir temmuz akşamında terkedilmiş
istanbul
eskimiş zamanlar



bir yanda yaşanmışlıklar
rüzgarın esintisi
eski bir nisan akşamı
sarp kayalıkların koynunda gizli
düş gibi derin gözleri
gözleri sevgili



şimdi eskimiş bir aşkın uçurum yamacı
bir temmuz yanığı
külleri hala yeşili baharın
ya da
şimdi çoktan kuruyan yaprakların



yollar yollar
sonunda uçurumları
istanbulda bırakılmış
tarifi imkansız anıların yürek yarısı



geçmişin rüzgarında
geçmeyen zamanın derin yarası
ellerin
ellerimde yanık izleri
ellerim kül bulutları şimdi
avuçlarımda gözyaşları



baktığım aynalar
kimbilir kaç mevsim ötesi
bir karanlık ki öylesine derin




sevgili
şimdi zaman
yine bir başka uçurum yamacı
rüzgar yine eskisi gibi
öylesine derin
öylesi yakıcı



kış ayazı örtüsü yatağım buz gibi
tenimde esen hasret
öylesine serin



şimdi ah
şimdi kıyısında
bir başka zamana baktığım
uçurumlarda

eski bir istanbul hatırası artık gözlerin ...










Mert YİĞİTCAN
14 . 08 . 2014
istanbul