Dudaklarıma çizilmiş bir tebessüme taşıyorum cenazemiİnsanın kıyısına vuran Cesetlerle uyanıyoruz her sabah Gökyüzü katil, Cehennem mührünü basmış yerlere, Kuşların vurulduğu zamanlara Koşuyoruz. Tebessüm grevde Lokavt var iri küstah kahkalardan Yaşamaktan öte meşru değilmiş hayat. Bir ölünün düşlerinden yontuyoruz çiçekleri. Peynirden yapılmış bir şehir Fareler istimlâkte Uysal mavilerle öpüşürken kaldırım taşları Boynu kırılmış ölüler yurdundan Kehkeşanlara uzanıyor Pis bir güzellikten iltica güller Yaşamak, hayat… Her sabah Hıra dağına çıkıyor yolum Ay ikiye bölünüyor her gece tepemde, Boğuk sesler geliyor üçayak ikliminden, Bir Hubeyb daha selam veriyor ötelere, Can evimize unutkanlık ağları örülüyor Susuyoruz, Her zemheride gündelik işlerin telaşı, Cenazemi taşıyorum Dudaklarıma çizilmiş bir tebessüme Bakır kazanlar içinde çarpışıyor artık Sarışın imparatorluklar kuran gölgesiz atlılar Bize bahar yok |
selamlarımla