BU ŞEHİRBir martı çığlığı kulağımı tırmalar Hafif bir rüzgârın ritminde, sessizdir dalgalar Balıklar üşüşürken bir parça ekmeğe Dans ediyor gibi kıyıda duran vapurlar, Sigaramın dumanında Fikrimin odağında Ruhumda canlanırken o güzel anılar Yokluğun yapışır boğazıma Dar gelir bu şehir bana, içimi yakar… Egenin sahilinde ve tek başınadır bedenim Öylesine hissiz, öylesine masum Ve öylesine çaresiz ufka dalar gözlerim Özlerim seninle geçirdiğimiz yılları Boş bir umutla ellerimi açıp semaya Her şeye rağmen Tanrıdan seni dilerim Bilirim ki seni bana getirmeyecek Ve bilirim ki bu şehir beni yiyip bitirecek Ama senin yanında, seninle çarpacak kalbim… Yanık bir sevda türküsü mırıldanır dudaklarım Kimseye değil, sadece kendimedir isyanım Ağlarım ellerim koynumda, umarsız Bazen çok uzaklardan sesini duyarım Koşarım deli taylar gibi kaldırımlarda Ve yine boşluğu sararken kollarım Aklımı kaçırdığımdan korkarım… Nedense gece olunca aklıma ölüm gelir Ve nedense aniden tüylerim ürperir Sanki geçmiş karşıma benimle alay eder, eğlenir Bir gün beni deli edecek bu şehir… |