Su 128- Bayram Sonu
“-valla ey de;
bizim epap içi galaylı kara çencere bizim hasdalanmaya hakkımız var mı hasdalansan filen etsen inne-ilaş alcak paramız var mı dahası senin takevidin var, emekli sandığından, gredon var pangalar sana çalışıyo “para” demeden taha, hemen.. bizi öğünden geçirmezler valla Alla(hını) se(verse)n bizim neyimiz var len..” … “-sen de böyle demeyon mu, gücüme ğediyo valla bizi bi(r) eli yağda, bi(r) eli balda belledin haralda.” “-neyimiş “köylü bu milletin efendisi” yani ki, vur ensesine al lokmasını gorkma efendidir, ucun-kıyı[1] çekinir elinden bi kötünnük gelmez kimseye, heş bi Alla(hı)n guluna bi şiy edemez değil mi” “-valla bilmen orasını” “-ülen ortada iştecik, bi okul, bi de cami” “-Alla(hı)n aşgına daha neydiviceğidi hanı senin millet uçu işlediğin, hanı? nerde senin verdiğin vergi bu ne “yem bedeli[2]” bu! “ne bileyin ne” gak dedin mi para guk dedin mi su öretmenise göndermiş mayışa ba(ğ)lamış mı(h)tarını hocanı, okuyanını mamir etmiş ettiğin bi esgerlik onuda haybeye seni iki sene beslemiş” .. “-yol yapıl(a)cak gel bakalım harb(e g)edilcek, öl bakalım” “-ne vergisi verecez len biz de var mı bakalım da verelim” “-biz de var mı da veriyoz” “eee” “-zararı yok on gazanalım kısmıklık[3] yapmayalım, götürüp beşini dövlete yatıralım” .. “-arkadaş sen belli bi ta(h)sıla ermişsin, belli bi yaşa da varmışsın köyde galıp okuyamayan n’işlecek elinde avcında olmayan netçek “-ne demişler "güvenme dayına, azzığını al yanına" bak Cenab-ı Allah iki göz vermiş burun germiş ikisinin hak ortasına da sağ gözü sol göze muhtaç etmemiş” "-Allah iki el vermiş de beş barnağın beşi bir mi beş barnağın beşinin de mazifesi ayrı-ayrı değil mi" “-farz-ı m(uh)al sen de getmeye, köyde galaydın da bobayın tarlasına bi ortakçı da sen olaydın bi gardaşı bile idare etmeyen tarla da ele-ğüne irezil olaydın böyle tiril-tiril geyinebilir miydi çocukların.. bu tahsılı vrebilimiydin.. “-!” “-öyley(s)e bi senikinnere bak, kavak ğibi uzamış getmişler maşallah, boylu-poslu sıhatli bi de enişteyinkinnere bak kabak ğibi bi sürü baldırı çıplak, -günsüz oğlak[4]- her biri “-len bi bizim geline bak, bi de senin hanıma ikisi de aynı bitirdiler okulu seninki elini ılıdan soğuğa vurmamış patişah gızı gibi, bakdığı iki çocuk bi goca” .. “-bi de bizim geline bak gardaşıyın tiridi çıkalı çoğ oldu beş dene de sıpa insan bireş de şükretmesini bilmeli .. de(ğil) mi?” “-epap; ya yardan geşcen ya serden sen keser ğibi; hep kendine yontuyon felekden küşderi ğibi hep sana hep sana da olmasın da bışkı ğibi; bi sana, bi bana bi sana bi bana daa eyi değil mi ne demişler her şeyin bi bedeli var parayı veren düdüğü çalar” “-amma bana galı(r)sa insan kendi halını gabillenmeli gaşşığındakı nasibine ırazı gelmeli kimse kimsenin nasibine mani olamaz nasibinde ne varısa gaşşığında o çıkar adem oğlu se(hi)mine[5] ırazı gelmez Cenab-ı Allah herkese ılayık olduğunu vermişdir bizim aklımız ondan sonurasına ermez kul azmayınca bela gelmez, Allah insana iki ğöz vermişdir, biri ötekine mutaç değil, bunda da var bir hekmet amma nedir?” “-nedir” “-orası bize malim deği(l) bilinmez” “-hani saksağan kekliğin sekişine mayıl olmuş da onu yansalayayın[6] derkene kendi yürüyüşünü unutmuş ya o hesap; hinci senin gibi tahsıllı birinin huzurunda biz bunnarı tefsire galkarsak bunun sonu eyi gelmez” …. “-şirk goşmuş oluruz ma-azallah” “-eveli adamın birinin başına ne nusibet geldiyse adam “hiş duşmanımda yoğudu başıma hu gelennere aklım ermeyoru kimseye kötünnüğüm olmadı kimsenin gıybetini etmen kimsenin köpe(ği)ne “oş” demen tavığına “kiş” demen” demiş de adama “-gardaşında mı yoğudu” demiş adam da o da “-olmamı var tabi” demiş “öyleye boşuna duşman arama” demiş.. ya da birine eyinlik ettiysen başgasından kötünnüg bekleme” “-çık işin içinden çıkabilisen” “-ne demişler; akrep yapmaz akrabanın akrabaya ettiğini akrep çekmez akrabanın akrabadan çekdiğini” “-valla ne derseniz de(yi)n bayramlar çocukkankı bayram gibi deği(l) olmadı getdi olma(ya)cak da evlendik karı yannının derdi çoluk-çocuk, üsdü-başı geç, ehtiyarlar, hasdalıklar yakamızdan düşmedi ğetdi bayramlar bayram gibi deği Allaha ası gelmiş olmayan emme ömürler hep bu minval üzere kendimizi unutmuş getmişiyiz ona seğidiyon, buna goşturuyon aklına gelip de, aynaya bi bakmışsın ki, saşlar ağarmış, gözler çökmüş, ten pörsümüş, dişler zaten adı belli boy gısalmış, bel bükülmüş, omuzlar çökmüş, geçmiş gedip-gederiz deee……… bişiylerin farkında de(ği)liz, ya daişimize gelmeyyo da görmezden geliyoz …… get nalet ossun.! DİPNOT [1] uç-kıyı: uçta, uzak kıyıda, ucara, ücra, kenar, köşe [2] yem bedeli; Ziraat Bankasınca köylülere verilen kredi çeşidi [3] cimrilik [4] günsüz oğlak: günü yetmeden doğmuş (gerektiği gibi gelişememiş)keçi yavrusu [5] sehim: pay [6] yağsalamak/yansalamak: taklit etmek Resim : Köy Kahvesi |
elbette arada çok farklar oluyor,
ama yine de köyden tamamıyla kopulmasa,
gerekli olan her şey, hizmetler
köylünün ayağına gelse
ne güzel olurdu..
tebrikler
doğallığında yine
çok güzel bir anlatımdı..
selâmlarımla,
iyi bayramlar diliyorum..