Bilir misin yarseverdik sonsuz maviliğini göklerin denizlerin dalga dalga içimizde titremesini bir kahkaha olup kıyıya vuran suların ruhumuzdaki derinliğe yansımasını gördük sonra yanan yıkılan ağaçların, insanların küllerini isli dumanlar sardı göğsümüzü indi gök bütün ağırlığıyla çeper olamadığımız yeryüzüne aldı bu karanlıktan payını ülkemiz de ne kaldı elimizde ateşlerde kalan sevgi kırıntılarından başka bizi bize unutturmaya çalıştılar yar her fırsatta kırpıldı yangın yerinde kalan o sızı yakın lâ diyordu yoz bir ses, emre itaat yakılıyordu insan’lar bir yerde değildi bu yangılar bir yerde suçsuz cesetler diziliyordu yanyana ölümü kefenlerinde görüyordu çocuklar vur,öldür diyordu birileri birileri için tetiğe basmak kolay oluyordu her bölümü tutsak alınıyordu aklımızın bilirsin yar kapkara değildi din ipi bu denli kana bulanmamıştı hiç bu denli ak-kara diye birbirine zıt tonlarda ayrılmamıştı birbirinden gündüz kardeşiydi gecenin savrulup gittik sadece kollarımızda değildi kelepçe kilitlemek istediler sözlerimizi tutsak aldılar kalplerimizdeki o hiç yaşayamadığımız yaz mevsimlerini o birbirimize diz çöküp sevgi sözcükleri fısıldadığımız yıkıntılar, ölümler arasında kaldı öpüşlerimiz dokunamadık bile birbirimize aramıza koydukları kalın duvarlardan, tel örgülerden bilir misin yar bu sınırlar kimin işine yarar? sevdğimizi söyleyebildik mi fırsat verdiler mi söyle yürüyemedik ayrı yönlerden aynı, ya da ayrı kentlerden sürekli yıktılar geçtiğimiz köprüleri ayrıldık can ayrıldık ayrı 27. 7. 2014 / Nazik Gülünay Herkesin Ramazan bayramını kutluyorum bayram ola.. |
gözü kör kulağı sağır dünya ne yaşanılıyor bilen yok
Kutlarım duyarlı yüreğini