Şimdi Ben, her hangi bir gecekondunun fersiz lambası... sen kelebek olsan,mutluluğun adı...
Gün boyu kırlarda uçsan Sonra bir gece yağmurdan kaçsan da... Yine karanlıktan korksan da... Üşüsen... Bu eve sığınsan... Kanatlarını ahenkle savursan Deydiğin yere imzanı atsan... Adım adım gözlerime baksan.
Odama girsen... Etrafımda fır dönsen, raks etsen Nakış nakış ellerimi dokusan ipek saçlarınla... Sadece ısınmak istesen aşk ile... Kelebek değil, Anka olsan bile... Acımam küllerine Gelme !
Seni,yerden yere çarparım... Devrelerim atar... Kısa devre yapar... Kan basıncım artar... Birden bire patlarım ! Dumansız ateşim ile yakarım...
Gelme !
Uzaktan bile olsa, Sevme ! Seviyorum bile deme...
Kazara bile olsa. Buraya gelme...
Akşam olunca kelebekler lambada ne ararlar bilmem... Ama son anlarında çıka geldiklerinden eminim ! ( Çünkü hepsi öldüler..) Senden de ...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kelebek Olsan... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kelebek Olsan... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şimdi Ben, her hangi bir gecekondunun fersiz lambası... sen kelebek olsan,mutluluğun adı... :(
kanatlarımı sor şimdi bana,üzerine yazılan acılarımın bir tarifi yok ki, hangi mutluluğun adı olsun acımın fersiz yanı hangi odaya dolup taşsın sahipsiz hüznüm,sığınırdım yağmur sonrası topragın üzerime düşen kokusu ile sol yanının köşesine sen her üşüdüğünde düşerdin ya yüreğime, şimdi kanatlarımı kırdığın bu gönlüme vedaların sığınıyor kanatlarımın üzerine yazdığın acımı hiç bir yağmur yıkamıyor bıraksaydın da büyük olsaydı elvedalara yazılan gidişin
remzi kardeşim, henüz kapatmadım gözlerimi severdim kelebekleri ta ki kanatlarına acılar yazılmadan önce beni belki de ömürleri kısa olduğundan bu isimle anılır oldular demek ki bazı öfkeler vardır,nereye yazılsa orayı felç eder bazı sevdalar vardır neye benzetirsen benzet,rengi hep aynıdır herşeyi değiştirsen de değiştiremediğin gözyaşlarının rengi gibi hep sende tertemiz ve baki kalırlar ve gidenler,seni bir kapı önüne yığanlar hayatlarının tadını çıkarırken dizlerinin üstüne yazdığın yokluğun acısını asla bilmeyecekler avuçlarını sıkmaktan yüreğini ağrılara salarken kendini ne kadar küçültüğünü belkide hiç görmeyecekler lakin! içindeki öfkenin yüreğindeki silinmez sevdanın adı olduğu aşikar değil midir bu ölümün bir de dirilişi var unutma buğün (kadir )gecesi dünden karşılamaya başlamıştım bu vakti ben aç şimdi ellerini
gelme dediğini sevme bir daha dediğini ve öldürdüğünü dilin döndüğünce gücü yetene teslim etme vakti!
Devrelerim atar...
Kısa devre yapar...
Kan basıncım artar...
Birden bire patlarım !
Dumansız ateşim ile yakarım...
Gelme !
Uzaktan bile olsa,
Sevme !
Seviyorum bile deme...
Kazara bile olsa.
Buraya gelme...
Güzeldi anlatım fon ve yorum
Severek okudum/dinledim
Yüreğine kalemine sağlık kalemin daim olsun
_______________________________Selamlar