Ne Çok Severim O Günü
tam da şimdi
mavi yontuları düşünüyordum yanım sizsiniz sol yanım ve üşüyünce bilmem ne çok severim o günü bebek ağzının pembeliğinde konuşuyorduk havadan sudan unutulmuş eski uçurtmalar eski kokular geçiyordu bulutlardan yağmur yağar ıslanırdık çaresiz yağmur yağar ıslanırdık ben buğusu tütsün isterdim sarılınca mutluluğun sis üzerine döndüğü karamsar karanlıkların sığınağında kalbime dolan orada bir kır bahçesi ve güneş şemsiyeleri ile gelincikler yolan yorgun buseler sunardım sana sokulunca biten yaz telaşları ve onun ortasında beyaz karanfillere konmak için uzaklaşan kelebeklerin aşkına bırakıp gitme ıslanırken beni. |
bir uçurtma düşüdür bazen gökyüzü.