Belki de Kalbim
gözlerini kımıldatıp değişiyor
yanılıyorsunuz şu an değil şimdi değil yarın yüzünüzü hissetmeniz için elinize değen iki buluşma sonrasında son kez öğreneceksiniz iç fısıltısı ağır basan bir yenilgiden çıkıp sonsuz çizgiye doğru hiç tükenmeden acının kendisi olmayı şekilden şekile en rahatlatıcı olanı bu hayır bu buğu başlı solgun dil gibi her şeye benziyorum ya kutsal çantasını açıp içime bakacak olan bir yorgunluğu iyileştiriyorum kim ise kim belki de kırılan kalbim soruluyor yanımızdan geçenlere hatırlayan var mı mavi küreyi düzlükten başka hafızası olmayan bir bakış atarak üzerime uzaklaşıyor yorgun patikaları çocukluğumun karnı soyulmuş ağaç direkler ve onların taze dallarından olma çemberler için kokular sızdıran bir baharı anımsıyorum su içmiştim sırtı kambur dedemin ellerinden eski bir mezarın ahengi ile değiştirdim rengimi tapılası sözcükler etmiyorum yormuyor artık kuşların melodisi güneş rüzgara soruyor toprakla öpüşsek mi. |
acının tâ kendisiyim..
renkler inandırmış bizi'