Saymadım göğün bilmem kaç kez yıkılışını üzerime seyrederken bir denizin alaborasını... Kopuverdi mi dalgaların çığlığı soyunup lacivertten griye evrildiğini bilmem kaç defa ve acıya bilendiğini gözlerindeki keskinliğin..
Kayıptı zaten yuvasında gözlerim Âşiyanda bülbül avazıydı dilimden dökülürken heceler Ve sökün etti o anda yıldızlar avuçlarımın içinden geceye aktılar..
Kim yakmıştı bu kandili alnıma Hangi ağacın dalındaydı çaputum Ya ellerim.. Nasıl da soğuktular göynürken tenim.. Hangi gecenin çığrından kopup düşmüştüm..? Ve ayın on dördüydü; üşümüştüm..
Kuytularda buldum kendimi bir zaman sonra saklanmıştım acıdan, bulduğum ilk saçak altına Kaçışırken serçeler tuz buz oldu sükûnet Derdest edip cümle düşleri serilip kaldım öylece gecenin kıvrılan eteğine..
Yokluğun içinden geçerken zaman parça tesirli bir yaşamak tutturdum işte; ne kadar çoksa o kadar yok..
Anlayan anlar; nerede düştüğünü cebimdeki umudun.. Az mı beklemiştim oysa açılsın diye o perde... Genzi yakan ne varsa acı diye içime teğelli gece kuşu; sesi çoktan donmuş, dalların ucunda çiçek ölüsü...
Bilmem ki söylenir mi bir gün onların da türküsü...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yoksayım şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yoksayım şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bilmem ki söylenir mi bir gün onların da türküsü...
Her aşk kendi kınında güzel kokar ve her yara en çok sahibini kanatır...
Oysa kimse bilmezdi İnsanın ve sevginin yansıması olduğunu gözyaşlarımızda oluşan gök kuşağının Bu yüzden acılarımızla sevdalarımız yarışır yüreğimizde ve ne yaşarsak yaşayalım biz biliriz ki; hep bizimle uyanır gökyüzü sular bizimle kentler, köyler ve yaşam bizimle uyanır çünkü yaşamın insan yanıdır acılarımız ve sevdalarımız ....
Kim yakmıştı bu kandili alnıma Hangi ağacın dalındaydı çaputum Ya ellerim.. Nasıl da soğuktular göynürken tenim.. Hangi gecenin çığrından kopup düşmüştüm..? Ve ayın on dördüydü; üşümüştüm..
''Ya ellerim.. Nasıl da soğuktular göynürken tenim..''
göynümek
ağlamadan önceki yoğunlaşma. için için kaynama. dur duraksız anlar.. içimizde birikenle içimizden taşana mukavemet zor zamanlar hatırımda kalanlar bunlar
ne çok çağrışımlı dır göynümek ve tenle birleşince..