Okuduğunuz şiir 25.8.2010 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Ve Son!
Aşktan dönenin kaşığı kırılsın.
Yetim sokaklarda anason kokuyorsa kadın duvarlara vur istersen aklından geçenleri
Gözleriyle kaç çocuk öldürecek bilmesem de Gölgesine bastığım günlere uyanacaksın birazdan
Şehrin ışıklarında boncuk boncuk ağlayıp kaldırım taşlarına kazıyorsan adını Kimliğin esaretinden kurtulup bu masalda yok olacaksın.
Kendini kaybedip bulmanın sevinciyle, yaşıyorsan dudaklarımda Islıksız da çalabilirim şarkımızı
Kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi Anlamsız dualara ne gerek var. Alnımda sıcak dokunuş Ve ellerimde garip korku Esrik vakitlerde ölü doğurduğum günlerden olsa gerek
Ne zaman şehrimde bir çocukla gülecek olsam Tadını kaçırırlar uykularımın.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ve Son! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ve Son! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
GÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUM ÜSTADIM GÜZEL BİR ESER OLMUŞ HARİKASINIZ BEĞENİYLE OKUDUM BAYRAMINIZI KUTLAR HUZURLU VE MUTLU GÜZEL BİR BAYRAM GEÇİRMENİZİ DİLERİM SELAM VE SEVGİLERİMLE
HABİB BEY ŞİİRİNİZ ÇOK GÜZELDİ TEBRİK EDERİM.BENDE SİZİN GİBİ ÇOCUKLARI ÇOK SEVİYORUM.ANNE DEĞİLİM AMA TÜM ÇOCUKLARI KENDİ YAVRUM GİBİ ÇOK SEVİYORUM.ALLAH TÜM YAVRULARIMIZI HER TÜRLÜ KÖTÜLÜKLERDEN,ŞERLERDEN VE KAZALARDAN KORUSUN.SİZİNLE ANKARADA'Kİ EDEBİYAT DEFTERİ TOPLANTISINDA TANIŞMIŞDIK AMA SOHBET İMKANIMIZ OLMAMIŞDI.SAYFANIZA GÖNÜL BAHÇEMDEN BİR KUCAK DOLUSU CENNET KOKULU KIRMIZI GÜLLERİ SEVGİMİDE İLAVE EDEREK BIRAKIYORUM.SEVGİYLE KALIN HOŞÇAKALIN.GÜLHAN KESKİN.
Yetim sokaklarda anason kokuyorsa kadın duvarlara vur istersen aklından geçenleri
Gözleriyle kaç çocuk öldürecek bilmesem de Gölgesine bastığım günlere uyanacaksın birazdan
Şehrin ışıklarında boncuk boncuk ağlayıp kaldırım taşlarına kazıyorsan adını Kimliğin esaretinden kurtulup bu masalda yok olacaksın.
merhaba deli çocuk harika bir şiire can verdiğin için kutlarım sizi evet aşktan dönenin kaşığı kırılsın aşk değil mi bizi ayakta tutan usta ve hiçbir şryin soınu olmasın hayatınızda sevgiler selamlar
Şair mert bir yüreği çocukluğun ardına gizlemiş gibi geldi bu dizede .. yetim sokaklarda anason kokan kadın ,,, aşkın sarhoşluğundan olsa gerek ki sarhoşluğunun asıl sebebini görmeyiz sanırız ki mey’dendir .. ki; gözleriyle kaç çocuk yüreği öldürdüğünü elbet görmez ,,, o aşkının sarhoşluğunda divane
bırak masalında yaşasın uyanmak herkesin harcı ise… bir masalda yok olmak … masal biterse olur ancak … bittiğini sandığın yerde sürüyorsa masal ; kaldırım taşlarında adını görmekten nedir ki daha “ gerçek ”
kıblesi şaşmış bir sevdanın nafilesi olmaz …N.E.A
bundandır sanırım yalnız bir ıslık sesinde duyulur şarkımız alnına dokunan o sıcak el ,,, eğer yüreğine akıyorsa korkularını sal gitsin , her doğum ölüme gebe değil…
ne zamanki gönül şehrimden gülümsese içimde ki yaramaz çoçuk tadını kaçırırlar ,,, masallarla uyuttuğum düşlerimin … acı bir gerçek kalır dilimde …kekre…
şiirin bende yansıması ,,, tebrik ederim çok güzel bir şiir…
ne denli kelimelerin ardına bir çocuk yüreği gizlense de gülümseyen bir yüz aydınlatıyor dizeleri…
Birbirinden bağımsız ikili cümleler kartpostal tadında... Sanki önce onlar yazılmış da kıble namaz dua motifleri zoraki şiire nakşedilmiş gibi duruyor, şiir bütünlüğünde ses düşüklüğü var, dizelerin birbirine geçkisi küçük kalem oynamatlarıyla tekrar gözden geçirildiğinde bir bütünlük ancak sağlanabilir. Ötesinde dediğim gibi ikili cümleler nefis betimlemelerle dolu. Her biri ayrı lezzet.
Yetim sokaklarda anason kokuyorsa kadın duvarlara vur istersen aklından geçenleri "Gözlerin" kaç çocuk öldürecek "bilmesem" de Gölgesine bastığım günlere uyanacaksın birazdan
Sevgiyle nağmeler yazmayı bilmiyormuyuz sanırsınız bizleri!kahve köşelerindeki ya sizin sigara kokunuz!Aşk meşk mi bırakır bizde.Beyhude dolaştığınız akşamlarda beklettikleriniz,Gül kokula kağıtlara sevgiyle nağmeler yazmak kolay Biz anaları aşkla kandırdınız. Çocuklarımız sokak çocukları olmasın diye içmiş olamazmıyız.Anne olmanın erdemiyle biraz öfkelensemde her zamanki gibi Harikaydınız!' Nez
... ... "... kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi ... anlamsız dulara ne gerek var..."
... çok derin be hocam çook ... bir ironi var ki ; ... daldım derinlere ... kurtulamadım karanlıktan da yalnız ... yalnızlığımdan ... buz kestim ... gittim geldim ... geldim gittim ... çıkamadım derin kuyu diplerinden ... ki ; sevgi vadilerine umut saçayım !...
... çok seviyorum yazdıran şiirleri çoook ... alamıyorum kendimi tutamıyorum ... içimden geliyor yüreğim kusuyor ... kendime has bu mütevazi kelamlarımla !...
... tebrik saygı ve selamlarımla ... ruhuna yüreğine sağlık şairim ... böyle kalemler hep var olsun, ...
eyüp DEMİRCİ tarafından 8/26/2010 12:33:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Belki çöl de diyebiliriz,serap eşliğinde su hasretiyle hem de birkaç adımla yolun ortası gibi dursa da olduğu yer bilir ki yolun diğer başı yoktur ; vardır elbet de onda o kuvvet yoktur.
Su yok,aş yok yaşayabilir mi o ?
-Yaşar…Senden de benden de bundan da şundan da daha iyi yaşar.
Zemzem’i biliyoruz değil mi Rab’bin yine merhametinin görmeyenin gözüne gözüne kanıt olan hadiselerden bir tanesi. Dileyen var ve kimden, neye dayanarak, neyi dilediğini bilen var orada; iman var,inanç var sonuna kadar. Tabii sonrasında biliyoruz yine olanları…
İstemek için de bahşedebilmek! için de inanmak gerekir. Konuşabilmek ama bu her sesten anlam türemesine benzemez,benzememeli de güvenmek gerekecek çünkü. Su almaya gittiğinizde cebinizin ağırlığı ses tonunuza yansır ya hani öyle bir şey işte.
Ne kelam ettin Havin,
Okuyan olsam derim..
Gelelim sadede o vakit.
Aldığım dize,
“Islıksız da çalabilirim şarkımızı”
Açıkçası bu şiiri yıllar önce okumuş da hatırlıyor gibiyim. Halbuki adım gibi eminim ilk dün gördüğüme fakat öyle bir şey ki sanırım okuru etkilemek de bu oluyor. En son geçenlerde Sunay Akın çalışmasına hayran kalmıştım ve şimdi burası biraz kalıcı gibi duruyor zihnimde. Sunay Akın çalışmasında, ne kadar benziyor bu şiirin içiyle yüreğimin içi demiştim halbuki sorsanız çok çok takip ettiklerimden değildir ama bir şiir ile işte çokça da takip edeceklerimin arasında. Oraya merak da ciddi ciddi aşık bir çocuktan kaynaklanmıştı. Gözü olan kıza her gün onun bir şiirini öneriyor ki kız da her okuduğuna hayran kalıyor ve aslında okuduklarına bazen şiir bile denmiyor ama işte gözü kördür deriz ya aşkın nokta nokta .. Ve ben sözde çok şiir okuyan olarak utanmıştım kendimden ben de bir bakayım demiştim. Ve görmüştüm “aşk nasıl konuşturur insanı” söyleyemez hakikaten bir şey söyleyemez belki ama ya farklıca işte “git şu şiiri oku da” gibi olur ya da işte :
Burada olduğu gibi neyi neye benzeteceğini bilemez de dili dudaklarına dolanan şiirler konuşturulur…
“Islıksız da çalabilirim şarkımızı”
“görmeden de yaşayabilirim seni ve kainat ayrı ayrı memleketlerde göğe yükselen her kırmızının adını biz koyabilir,
Bil yeter ki …”
“aşktan dönenin kaşığı kırılsın”
O çöl gezgini mutlaka aşk adına düşmüştür oralara hadi define için düşmüş olsa o hepimizden önce göçebilir ama diğer kastım aşk içinse ölüme kim ölüm demiş diyen herhalde aşkı bilememiş…Ve şimdi bir şey daha keşfediyor okur, aşk’lı dize de çok etkilemiş beni ve tamamlayabildiğim bütün içine alabildiklerim keza öyle.
Pilavdı değil mi kaşık kırılsınlı deyim ve görün yani daha ne diyeyim. Bu da sıkça göremesem de ki görülen yerler bellidir, deyimleri şiire katmak çok daha farklı bir hava katıyor şiire. Zeka evet zeka biraz ön plana çıksa da o değil özellikle önemli görülen. Biraz daha mı güvenli oluyor ne dersiniz. Hani emniyeti daha güçlü hissettirilmesi adına okura ve bunun yanında da hiç duyulmamışları yüreğinden serpmek dudaklara…Şimdi hiç duyulmamış derken bir yere daha gitti aklım. Çerkez kızı varmış zamanında ve ona yanık bir çoban – masal olmasını diledim o ezgiyi her dinlediğimde – ve çoban mızıkasıyla ünlüdür her eğlencede,düğünde vs. çalarmış. Bir gün yine çağırırlar; sanat heyecanı daima aynı tazeliktedir; bir karıncaya türkü söylemek de bir milletin karşısına çıkmak da aynıdır gönül kıymeti sanata vermişse ama çoban o gece daha farklıdır ve başlar çalmaya…Gözleri gelini görene dek sağlam bakıyormuş sadece …
“çalmak…ıslık…şarkı…”
Kimse yaşamasın derim ama o çoban, gönlünü kavuranı başkasının elinde görünce daha önce hiç duyulmamışı çalmış o gece. Şiir de kendini ille de şiir edecekse tebessümle olacağı ihtimali zordur.
Öyleyse,
“aşktan dönenin kaşığı kırılsın”
Diyecek kadar yürekli olunmalı,çoban için 3 yıl önce ağlamıştım ve geçenlerde tekrar ağladım şimdi bunu hatırladığım yerde koskoca pilav aşk’a kurban ediliyorsa ve koskoca deyim şiir oluyorsa:
Gözlerimin ışığını kim söndürebilir ki..
(Hatta son deyip inada başlangıçlar saklanıyorsa; ölümlüler tanınmıyor da her ölüm dirilişiyle gelir deniyorsa evet pes kimin aldığıdır da biz satalım…)
Bu dize/ler aşkına roman bile yazılır diye düşünüyorum. Yorum boyu için tereddüt ediyorum ki kısa tutmalıyım ama inanıyorum ki kalem de bu dize/leri hiç unutmayacaktır…
Ve uyanış…Beni yukarıya gömüüüünn !
Şiir’e genel itibarı ile baktığımda ise çok daha farklı durum var. Ben en çok güzel olanı seçtim ve belki nabzı normal düzeyinde taşıyan yana baktım ama iç yüzü çok başka.
“Kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi Anlamsız dualara ne gerek var.”
Şu iki dize var ya silah çekerim böyle anlama o kaşıktan sonra. Ama yine yürek iyiden yana ya küçücük değişmeyle bu şiirin rengi çok daha farklı olabilir. Niyesi gerekiyor evvela ama değil mi peki..
Kırık olunmamalı,olmamalı “ya da sahur sonrası henüz kendime gelebilmiş değilim”. Olunmamalı evet niye mi :
Şiirde kullandığımız kelimelerden ziyade kelimeleri nasıl kullandığımıza bakmalı. Zamanlar çok önemli. Nasıl mı :
Burada kayıp yok aksine ımm nasıl denir hani kıvılcım, heyecanın kıvılcımı ama işte sonrasında ıslık varsa yaşayışının hatrına :
“Ne zaman şehrimde bir çocukla gülecek olsam Tadını kaçırırlar uykularımın.”
Denmez bu…denebilir ama nasıl denir biliyor musunuz :
“Kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi Anlamsız dualara ne gerek var.”
“kıblene şaştığım”
İkinci dizeyi anca böyle kolay olunca anlayabiliriz o kaşıklı ilk dizeye istinaden. Kalem şiiri nasıl vermişse öyle kabul etmeli ama edesim gelmedi. Çünkü o kadar zor olacaksa anlamak anlamayayım daha iyi. Bu sebeple bana karışık geldi ki iddalı dediğim o iki dize sebebiyle. Yani diyeceğim o ki sert ve de kendinden emin duruşu var ya da olacaksa şirin içi karışık dedirtmemeli ya da kaybı ya da aksi mutluluğu tek çıtada hissettirmeli. Bir ondan bir bundan bulamamalı. Hani arada gidip gelinir ama ben buradan bir türlü bu anlamak istediğimden geçememişsem ciddi sorun var aklımda ya da sadece bir iki dize ek’inde..
Ayrıca hiçbir kelime “kıble” kadar yakışmamıştır aşka. Bunların keşfini sunmak da ayrıca keyif olsa gerek.
Sabah saatlerinde dünden kalma bir istekle bir şiir bu kadar konuşturuyorsa var bir hikmeti elbet; ha doğru ha yanlış bunun bilinirliği de mühim değil çünkü doğru ve yanlış yoktur aslında ne kadarı var diye kafa yormaktır asl olan da.
(Hamiş : kalem özgür olduğu kadar okur da öyle görür kendini öyle ki kalkıp altüst de edebilir anatomisini; yeniden yazmak yerine kullanılmış belki de eşsiz gördüğü ifadeleri kaybetmek istemediğindendir ve belki de aynı samimiyeti harflere yansıtamayacağındandır..Ona yorulsundur son ifadeler.)
Kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi Anlamsız dualara ne gerek var. Alnımda sıcak dokunuş Ve ellerimde garip korku Esrik vakitlerde ölü doğurduğum günlerden olsa gerek
Ne yazsam bilemedim genelde şiirden çıktığım an hislerime ve elime bırakıyorum işi ama bu kez ne yazacağımı bilemedim .
Demek ki susmam gerekiyor:)
Yukarıda aldığım bölüm ve söylem benim şiirde samimi bulduğum ve sevdiğim tarz.
Özetle olmayacak duaya amin demenin anlamı var mı evet olabilir eğer bir dua kabul görmeyecekse Allah istetmez herhalde.
ruhun ölüme yoldas umursanmadıgın bu yolda ansızın hatırlıyorsan geride kalanları yolun yarısında eksilmeyecek isyanım cezalısın biliyorsun üstelik ii hal kagıdın da yok.
Kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi Anlamsız dualara ne gerek var. Alnımda sıcak dokunuş Ve ellerimde garip korku Esrik vakitlerde ölü doğurduğum günlerden olsa gerek
Ne zaman şehrimde bir çocukla gülecek olsam Tadını kaçırırlar uykularımın.
Ansızın çok güzeldi tebrik ederim.Uykularının tadı kaçmasın bu güzel şiirinle tadı başka olmuş hayatın güne düşen şiirini kutlarım.selam ve saygılarımla.
Şiirinizle bir yolculuğa çıktım bu sabaha gebe gecede... Gün açmakla açmamak arasında gidip geliyordu sanki... Duygular gözlerimizden yüreğimize uazanıyordu adeta şiir defterinden... dizeleriniz derin, içli ve duyarlı... Uçsuz buçaksız gökyüzüne benziyordu... Bulutanmış , hafif hafif sis düşmüş dağların tepesine...
Deryaya benziyorduşiiriiniz... Mükemmeldi... Tebrik ederim... selamlar sevgiler..
sizi bizzat görünce ne kadar duygusal ve insan,dost canlısı olduğunuza şahit olmanın gururnu taşıyorum...ve diyorum ki sizin zaten o sevgi dolu bakışlarınız, yapmacıksız espirileriniz ve yüzünüzdeki o tebessüm en azından bu şiir kadar güzeldi, şiire deseniz söz yok zaten, güne düşmekte haklı bu şiir,nasılsa şairimiz de gönlümüze düşmüş...daha ne olsun ki ? teşekkürler, tebrikler, saygımla,sevgi ve selamlar...
kaldırımdaki parka taşlarını bile duygusallaştıran onların da aşklardan habersiz olmadığını hissettiren masal gibi rengarenk bir şiirdi lirik ve estetik.
Habib bey kardeşim yürekten kutluyorum şiirsel söylemde yakaladığınız bu başarıyı
Aşk dönülmediğinde aşk değilmidir zaten.. Yoksa dönemesende içinde hissettiğin acı özlem midir aşkı bu kadar değerli kılan..
Gönülden baktırdığımızda gözlerimiz çocukları öldürürmü..
Şehrin ışıklarını kafana göre kapattığındamı kararır..? kapatmasanda içinin karası yetermi heryeri siyahlara bürümeye? yoksa kimliğinden çıkan özlemin gözyaşlarımıdır kaldırımları kazıyan..? yoksa suç Kimliğini kaybettiren masallardamıdır ..
Islık çalmıyor artık içimizdeki çocuk.. Zaten şarkıların tadı da yok.. Oysa alışmıştı gözlerimiz görmediğinde bile heryedeki ona.. Çalmasada şarkılar onun ismini mırıldanmaya..
Çabuk biten herşey gibi rüyalardan da uyandırıldık.. sanırım ve son deyip tadını tam varamayacağımız yeni masallara yazdıracağız isimlerimizi..
Biliyor(um)dunuz..Bilir(im)diniz.. "Ve son" yolun sonu bilinmez derler ama siz Bilmişsiniz..
Tadı kaçmayan rüyalarımız ve kendimizi mutlu edebilecek çok masal yazmak dileğiyle..
Kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi Anlamsız dualara ne gerek var. Alnımda sıcak dokunuş Ve ellerimde garip korku Esrik vakitlerde ölü doğurduğum günlerden olsa gerek
Ne zaman şehrimde bir çocukla gülecek olsam Tadını kaçırırlar uykularımın.
tebrikler... güzeldi..
fulyaa tarafından 8/26/2010 12:20:07 AM zamanında düzenlenmiştir.
bence de kırılsın ama, zaten aşktan dönme şansımız yok ki bir kere düşmüşse pençesine, aşk bizden vazgeçmedikçe bizim ondan vazgeçme şansımız yok, yine kendine özgü bir anlatım tarzı, yine güzel bir şiir, tebrikler..
Serbest şiirlerden kolay kolay tad alamam ama bu şiirde farklı bir cazibe var.Şiir çıtanızın her geçen gün yükselmesi dileğiyle.Böyle güzel ve sade şiirleri seviyorum.Saygımla...
Gönlüne sağlık, çok güzeldi, yürekten tebriklerim... .... herşeye rağmen aşk... en güçlü duygu, bütün sıkıntıların üstünde kalmayı becerebilen en güçlü olgu.. Benim de aşkla ilgili anladığım bir gerçek var; benlik ölmeden aşk dirilmiyor bedende.. Hayırlı ramazanlar dilerim huzur ve sağlık dolu.... Sağlıkla, sevgiyle, neşe içinde kal....
Ne zaman şehrimde bir çocukla gülecek olsam Tadını kaçırırlar uykularımın.
ÇOCUK MUTLULUK BENCE...NEZAMAN MUTLULUĞU YAKALASAK BİRİLERİ ULAŞIVERİR DEĞİL Mİ ? HOYRATÇA.....TADI GİDİVERİR TÜM GÜZEL DUYGULARIN BİR ANDA... TEBRİK EDER SAYGILARIMI SUNARIM......
Ne zaman şehrimde bir çocukla gülecek olsam Tadını kaçırırlar uykularımın.
...
AŞKTAN DÖNENİN DEYİP, GÜLEN BİR ÇOCUĞA ULAŞMAK DİZELERDE KOLAY OLMASA... ŞEHİR KURMAK,GÜLEBİLEN İNSANLARLA,ÇOCUKLARLA ÖZELLİKLE. NE GÜZEL BİR DÜŞTÜ O ÖYLE. GERÇEKLEŞSE...
SEVGİLERİMLE ANSIZIN. ANSIZIN GELİVERSEN SEN DE SAYFALARA...
Yetim sokaklarda anason kokuyorsa kadın duvarlara vur istersen aklından geçenleri
Gözleriyle kaç çocuk öldürecek bilmesende Gölgesine bastığım günlere uyanacaksın birazdan
Şehrin ışıklarında boncuk boncuk ağlayıp kaldırım taşlarına kazıyorsan adını Kimliğin esaretinden kurtulup bu masalda yok olacaksın.
Kendini kaybedip bulmanın sevinciyle, yaşıyorsan dudaklarımda Islıksızda çalabilirim şarkımızı
Kıblenden şaştığım namazlarda buluyorsam kendimi Anlamsız dualara ne gerek var. Alnımda sıcak dokunuş Ve ellerimde garip korku Esrik vakitlerde ölü doğurduğum günlerden olsa gerek
Ne zaman şehrimde bir çocukla gülecek olsam Tadını kaçırırlar uykularımın.
Saygıdeğer Üstadım, çok güzel bir şiir Canı gönülden kutlarım değerli kaleminizi Saygı hürmetlerimle........
Tebrik ediyorum imgelerine hayran olunası şairliğinizi...